Afrika Sömürüsü Ne Zaman Başladı ?

mavisaclikiz

Global Mod
Global Mod
Afrika Sömürüsü Ne Zaman Başladı?

Afrika kıtası, tarih boyunca birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış ve zengin doğal kaynaklara sahip bir bölge olmuştur. Ancak Afrika'nın sömürülmesi, Avrupa'dan gelen sömürgeci güçlerin ilgisiyle 15. yüzyılda başlamış ve 19. yüzyıla kadar devam etmiştir. Bu süreç, sadece ekonomik çıkarlar için değil, aynı zamanda ideolojik ve kültürel gerekçelerle de şekillenmiştir. Afrika'nın sömürgeleştirilmesi, özellikle Avrupalı güçlerin küresel hegemonyalarını pekiştirmeleri adına büyük bir adım olmuştur. Peki, Afrika sömürüsünün başlangıcı ne zaman oldu ve bu süreç nasıl gelişti?

Afrika Sömürüsünün Başlangıcı: Keşifler ve İlk Temaslar

Afrika'nın sömürgeleştirilmesinin temelleri, Avrupa'nın denizcilik keşifleriyle atılmıştır. 15. yüzyılın sonlarına doğru Portekizli ve İspanyol denizciler, Afrika kıtasını keşfetmeye başladılar. Bu dönemde, Afrika kıtasının batı ve güney kıyılarında yer alan zengin altın ve fildişi kaynakları Avrupalıların dikkatini çekmiştir. Ancak asıl büyük sömürgeleştirme dönemi, 16. yüzyılda başlayan köle ticaretiyle hız kazanmıştır.

Portekizliler, Afrika kıtasının batı kıyılarına yerleşmeye başlamış ve burada köle ticaretini organize etmişlerdir. Yerlilerin zorla çalıştırılması, Afrika'nın Avrupa'ya hammadde ve köle tedarik etmesini sağlamıştır. Bu durum, Afrika'daki yerli halkları ciddi şekilde etkileyerek, toplum yapılarının çökmesine neden olmuştur. Köle ticaretinin artmasıyla birlikte, Afrika'nın ekonomik yapısı tamamen Avrupa'nın talepleri doğrultusunda şekillenmiştir.

Afrika'da Sömürgecilik: 19. Yüzyıl ve "Büyük Paylaşım"

Afrika'daki tam anlamıyla sömürgecilik, 19. yüzyılın sonlarına doğru artan Avrupa güçlerinin rekabetiyle daha belirgin hale gelmiştir. 1884-1885 yıllarında Berlin Konferansı, Afrika'daki toprakların nasıl paylaşılacağına karar verilmesi amacıyla düzenlenmiştir. Avrupa devletleri arasında yapılan bu konferans sonucunda, Afrika'nın büyük bir kısmı koloniler haline getirilmiş ve Avrupa'nın ekonomik, siyasi ve kültürel kontrolüne girmiştir. Bu dönemde, İngiltere, Fransa, Almanya, Belçika, Portekiz ve İtalya gibi devletler, Afrika'nın büyük kısmını işgal etmiş ve toprakları kendi aralarında paylaştırmışlardır.

Sömürgecilik, Afrika kıtasında büyük bir değişim ve dönüşüm yaratmış; yerel halklar, Avrupalı sömürgecilerin egemenliğine girmiştir. Tarım, maden ve diğer doğal kaynakların sömürülmesi, kölelik ve zorla çalıştırma gibi pratiklerle Afrika'nın ekonomik yapısı yeniden şekillendirilmiştir. Avrupalı sömürgeci güçler, kıta üzerindeki denetimlerini, askeri üsler kurarak, demir yolları inşa ederek ve okullarda Batılı eğitim vererek pekiştirmişlerdir.

Afrika'da Sömürgeleştirmenin Etkileri

Afrika'nın sömürgeleştirilmesi, kıta üzerindeki birçok toplumun kültürünü, ekonomisini ve sosyal yapısını büyük ölçüde değiştirmiştir. Avrupa'nın sömürgeci gücü, Afrikalıların yerinden edilmesi ve topraklarının ellerinden alınması anlamına gelmiştir. Yerel halkların toprakları, büyük Avrupa şirketlerine ve tarım plantasyonlarına verilmiş, kıtanın doğal kaynakları ise Avrupa'nın sanayileşmesine katkı sağlamak için sömürülmüştür.

Kölelik, Afrika'nın sömürgeleştirilmesinin en acımasız yönlerinden biriydi. Avrupa, Afrika'dan milyonlarca insanı alıp Amerika'ya taşıyarak onlardan iş gücü olarak faydalanmıştır. Bu köle ticareti, sadece Afrika'nın demografisini etkilemekle kalmamış, aynı zamanda kıtanın sosyal yapısını da bozmuştur.

Ayrıca, Avrupalı sömürgeciler Afrika'da kendi kültürlerini empoze etmiş, yerel dilleri, inançları ve gelenekleri dışlamışlardır. Okullarda verilen Batılı eğitim, Afrikalıların kendi kimliklerinden uzaklaşmasına ve Avrupa'nın üstünlüğüne inanmalarına yol açmıştır. Eğitim sistemlerinin amacı, Afrikalıları Batı'nın hizmetkarları haline getirmekti.

Afrika Sömürüsünün Sonlanışı: Bağımsızlık Hareketleri

Afrika'daki sömürgecilik, 20. yüzyılın ortalarına kadar devam etmiştir. Ancak, İkinci Dünya Savaşı sonrasında, dünya genelinde anti-sömürgeci hareketler güç kazanmaya başlamıştır. 1945 sonrası dönemde, Afrika'da bağımsızlık mücadelesi veren birçok hareket ortaya çıkmış, yerel halklar Avrupa'nın baskısına karşı ayaklanmışlardır. Özellikle Fransa, İngiltere ve Belçika gibi sömürgeci güçlere karşı büyük bir direniş başlamıştır.

Afrika'daki bağımsızlık hareketlerinin en belirgin örnekleri, Gana'nın 1957'deki bağımsızlık ilanı ve 1960'lı yıllarda pek çok Afrika ülkesinin bağımsızlıklarını kazanmasıyla yaşanmıştır. Bağımsızlık hareketleri genellikle şiddetli çatışmalar ve isyanlarla süregelmiş, ancak sonunda Afrika'nın çoğu ülkesi bağımsızlıklarını kazanmıştır.

Sonuç Olarak Afrika'nın Sömürülmesi ve Kalıcı Etkileri

Afrika'nın sömürülmesi, kıtanın tarihi üzerinde derin etkiler bırakmıştır. Ekonomik, kültürel ve sosyal anlamda Afrika, Avrupalı sömürgecilerin sömürüsü altında büyük kayıplar yaşamıştır. Sömürgeci dönem boyunca Afrika'nın kaynakları Avrupa'nın sanayileşmesine katkı sağlamış, yerel halklar ise kölelik ve zorla çalıştırma gibi ağır bedeller ödemiştir.

Afrika'nın bağımsızlık mücadelesi, 20. yüzyılın ortalarında büyük bir ivme kazanmış olsa da, sömürgecilik döneminin yarattığı kalıcı etkiler hâlâ devam etmektedir. Sömürgecilik sonrası dönemde pek çok Afrika ülkesi siyasi ve ekonomik zorluklarla karşılaşmış, bazıları ise etnik ve mezhebi çatışmalar yaşamıştır. Bu yüzden Afrika'nın sömürülmesi, sadece tarihi bir olay değil, kıta için sürekli bir dönüşüm sürecinin parçasıdır.
 
Üst