arkamikontrolet
New member
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Kızılcahamam’da katıldığı ‘Belediye Liderleri İstişare ve Kıymetlendirme Toplantısı’nda son vakit içinderda artan köpek hücumlarını gündeme getirmiş ve sahipsiz hayvanların yerinin sokaklar değil de barınaklar olduğunu belirterek belediye liderlerine seslenmişti.
bir süre evvel Gaziantep’te yaşayan 4 yaşındaki bir çocuğa pitbull cinsi bir köpeğın saldırmasının üzerine bu biçimde bir açıklama yapan Erdoğan, “Sahipsiz hayvanlar için ön alın, sıcak, inançlı barınaklar kurun” tabirlerini kullanmıştı. Erdoğan’ın bu açıklaması taarruzlardan şikayetçi olan kesim tarafınca memnuniyetle karşılanırken; hayvan severler de açıklamaya karşı pek olumsuz reaksiyon gösterdi.
“Sokakları temizlemeliyiz”
Yaptığı açıklamada “Maalesef medyada sık sık çocuklara saldıran başıboş köpeklerin yol açtığı facialarla ilgili ıstırap verici haberlere rastlıyoruz. “ biçiminde kaydeden Erdoğan, inançlı barınaklar kurarak ve besin artıklarından hayvan maması üretimini teşvik ederek bir fazlaca gönül kazanmanın mümkün olduğunu belirterek, barınaklar sıkıntısını daima birlikte aşmamız gerektiğinin ehemmiyetine dikkat çekmişti. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Sokakları temizlemeliyiz” vurgusuyla yaptığı o açıklamanın akabinde kimi belediyelerde sahipsiz köpekler barınaklar tarafınca toplanmaya başlandı; lakin şayet ömrünüzde bir kez olsun bir belediyenin barınağında bulunmuşsanız barınakların hayvanların bakımının sağlandığı yerlerdense toplama kampına benzediklerinin epeyce âlâ farkındasınızdır. Daha da berbatı; bu toplatılan hayvanların fazlaca büyük bir kısmının vefata gittiğini biliyorsunuzdur.
Öte yandan taarruzlar yüzünden bütün kabahat sahipsiz sokak hayvanlarına atılırken belirtmek de yarar var ki şayet yıllar evvel kelamı verildiği üzere sokak hayvanları denetimli bir biçimde belediyelerin nezareti altında kısırlaştırılmış olsaydı ya da cins hayvanların üretimi ve petshoplarda satışı durdurulmuş olsaydı bunların hiç birine gerek kalmayacak; zira bu durumda ne bir insanın ne de öbür bir canlının canı yanacaktı. Ya da en azından barınaklar gerekli hijyen ve sağlıklı kurallara sahip olsaydı en azından sahipleri tarafınca bakımlarının değerli olması üzere sebeplerle sokağa atılan hayvanların gitmek zorunda olduğu barınaklarda inançta olduklarını bilecektik. Lakin ne yazık ki Türkiye’de hayvan barınaklarının gerçeği bundan epeyce daha acı.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasına toplumsal medyadan gelen yansılar
bir süre evvel Gaziantep’te yaşayan 4 yaşındaki bir çocuğa pitbull cinsi bir köpeğın saldırmasının üzerine bu biçimde bir açıklama yapan Erdoğan, “Sahipsiz hayvanlar için ön alın, sıcak, inançlı barınaklar kurun” tabirlerini kullanmıştı. Erdoğan’ın bu açıklaması taarruzlardan şikayetçi olan kesim tarafınca memnuniyetle karşılanırken; hayvan severler de açıklamaya karşı pek olumsuz reaksiyon gösterdi.
“Sokakları temizlemeliyiz”
Yaptığı açıklamada “Maalesef medyada sık sık çocuklara saldıran başıboş köpeklerin yol açtığı facialarla ilgili ıstırap verici haberlere rastlıyoruz. “ biçiminde kaydeden Erdoğan, inançlı barınaklar kurarak ve besin artıklarından hayvan maması üretimini teşvik ederek bir fazlaca gönül kazanmanın mümkün olduğunu belirterek, barınaklar sıkıntısını daima birlikte aşmamız gerektiğinin ehemmiyetine dikkat çekmişti. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Sokakları temizlemeliyiz” vurgusuyla yaptığı o açıklamanın akabinde kimi belediyelerde sahipsiz köpekler barınaklar tarafınca toplanmaya başlandı; lakin şayet ömrünüzde bir kez olsun bir belediyenin barınağında bulunmuşsanız barınakların hayvanların bakımının sağlandığı yerlerdense toplama kampına benzediklerinin epeyce âlâ farkındasınızdır. Daha da berbatı; bu toplatılan hayvanların fazlaca büyük bir kısmının vefata gittiğini biliyorsunuzdur.
Öte yandan taarruzlar yüzünden bütün kabahat sahipsiz sokak hayvanlarına atılırken belirtmek de yarar var ki şayet yıllar evvel kelamı verildiği üzere sokak hayvanları denetimli bir biçimde belediyelerin nezareti altında kısırlaştırılmış olsaydı ya da cins hayvanların üretimi ve petshoplarda satışı durdurulmuş olsaydı bunların hiç birine gerek kalmayacak; zira bu durumda ne bir insanın ne de öbür bir canlının canı yanacaktı. Ya da en azından barınaklar gerekli hijyen ve sağlıklı kurallara sahip olsaydı en azından sahipleri tarafınca bakımlarının değerli olması üzere sebeplerle sokağa atılan hayvanların gitmek zorunda olduğu barınaklarda inançta olduklarını bilecektik. Lakin ne yazık ki Türkiye’de hayvan barınaklarının gerçeği bundan epeyce daha acı.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasına toplumsal medyadan gelen yansılar