arkamikontrolet
New member
İtalya’da Venedik’e pek yakın bir pozisyonda bulunan ve uzun yıllardır bahtına terk edilmiş biçimde duran Poveglia isminde bir ada var. Aslında birbirine ilişkili üç küçük adacıktan oluşan Poveglia, zirveden bakınca bir wi-fi simgesi üzere görünüyor.
Bu adayı neredeyse karşınıza çıkacak her metin ve görüntüde ‘dünyanın en hayaletli adası‘ olarak görmeniz mümkün. Bunun niçini ise adanın veba salgını sırasında bir karantina merkezi olarak kullanılması ve ‘yüzbinlerce insana’ mezar olduğu istikametinde iddialar. Natürel bir de yıllar ortasında bu savlara eklenen yeni paranormal kent efsaneleri. Fakat durum aslında anlatıldığı üzere değil.
Ada yüzlerce yıl boyunca işgalcilerden kaçan halkın yaşadığı inançlı bir bölge olmuş
Poveglia adasının tarihi 6. yüzyıla kadar dayanıyor. O senelerda işgalcilerden kaçan halkın sığındığı bir mekan olan adanın yıllar ortasında hem nüfusu artıyor tıpkı vakitte gelişmeye başlıyor. Ana karanın yasaklarından ve vergilerinden muaf bir biçimde barış ortasında yaşanan ada, devir periyot yaşanan savaş ve çatışmalardan etkilense de balıkçılık üzere bir fazlaca faaliyetin yürütüldüğü adada hayat uzunca yıllar devam etti.
14. yüzyılın sonunda yaşanan bir savaşta nüfusun Venedik’e tahliye edilmesi gerekti ve bu gelişme daha sonrası adanın nüfusu düşüşe geçti. Ada işgal edildi ve harap oldu. Bu yıkıcı savaş devrinden daha sonra 18. yüzyıla kadar ada boş bir toprak bütünü olarak öylece kalakaldı.
18. yüzyılda ise gemilerin ve teknelerin yanaşacağı, yüklerin indirilip depolanacağı bir nevi liman olarak kullanıldı. 1782 yılında alınan bir kararla ada hem de ‘sağlık’ hizmeti de vermeye başlıyor. Adanın ününü ‘hayaletli’ yapan kıssa de burada başlıyor.
Poveglia, uzunca yıllar veba salgınından etkilenenler için bir karantina alanı olarak kullanılmış
Adanın liman nazaranvi, patlak veren kara veba salgını daha sonrası biraz değişime uğradı. Adada bulunan yapılar salgın sırasında yanaşan gemilerle gelenler ve ana karadaki vebalılar için bir karantina alanı olarak bir daha düzenlendi.
Bu karantina bölgesi ve adadaki yapılar daha sonraki senelerda psikiyatri ve dahiliye hizmetleri veren bir hastane, daha sonrasında da bir huzurevi olarak da kullanıldı. 1968’de ise adada bulunan bu hastane/huzurevi büsbütün kapatıldı.
O senelerdan bu yana adaya ne olacağı, nasıl değerlendirileceği ve bir daha hayata getirileceği ile ilgili çeşitli tartışmalar oldu. Bir öğrenci yurdu/yaşam alanının yapılması, turizme kazandırılması üzere türlü projelerle gündeme gelen ada, geçtiğimiz senelerda bu ‘umutla’ 99 yıllık kiralanmak üzere pazarlandı bile. Fakat gelen tekliflerin düşüklüğü ve devlete planlandığı kadar kâr getiremeyeceği üzere münasebetlerle bu süreçler de gerçekleşmedi.
Ayrıca bölge halkı da adanın turizm için dev bir otel bölgesine dönüşmesini istemiyordu. Tüm bu gelişmeler, günümüzde adayı bomboş, metruk biçimdeki binalar sebebiyle girişlerin yasak olduğu bir alana dönüştürdü.
Ada niye ‘hayaletli ada’ olarak anılıyor?
Bildiğiniz üzere kara veba, milyonlarca insanın vefatına sebep olan, insanlık tarihinin en ölümcül salgını olarak anılıyor. Poveglia da uzunca yıllar veba hastalarına ve hekimlere konut sahipliği yapan bir karantina adası olmuş. Hatta adada bir mezar taşında ‘Kazmayın. Burada salgına maruz kalanlar yatıyor‘ yazıyor.
seneler uzunluğu anlatılanlara ve medyada yer verilenlere göre ada yüzbinlerce veba hastasına mezar olmuş, vebalılar adaya getirilip yakılmış ve adanın topraklarının neredeyse yarısı bu yanan vücutların küllerinden oluşuyormuş. Adayı ziyaret edenler ‘garip sesler’ ‘hayaletler’ ‘çığlıklar’ duyuyormuş…
Adanın kimi bölgelerinde hala iskelet birikintileri varmış, hatta adada daha sonraları hizmete başlayan hastanede bir ‘deli doktorun’ yaşlı hastalar üzerinde garip deneyler yaptığı ve gizemli bir biçimde adadaki çan kulesinden kendini atarak intihar ettiği gibi öyküler bile anlatılmış.
Fakat ‘kara vefat adası’ ‘hayalet ada’ üzere tanımlamalar, yıllar ortasında anlatılan kent efsanelerinin bir kararı. Poveglia’nın korunması ve geliştirilip bir daha hayata tutunması için kurulan ”Poveglia per Tutti” isimli derneğin sözcüsü Lorenzo Pesola, ada ile ilgili anlatılan bir epey şeyin temelinin olmadığını söylüyor. Bunların başında ise adada yüzbinlerce vebalının öldüğü argümanı var.
Pesola’ya nazaran adada ölen insanların sayısı iddia edildiği üzere 160 bin ya da ‘yüzbinlerce’ değil. Tahminen bu sayıyı lakin ‘binlerce’ olarak tabir edebiliriz. Ayrıyeten deli hekimin intihar kıssası de büsbütün kurmaca.
Yani aslında ortada yalnızca yüzlerce yıl uzunluğu türlü biçimlerde insanların yaşadığı, tedavi edildiği bir adacık ve üzerindeki harabe yapılar var. Bir de onları takip eden, gerçeği yansıtmayan, diziler ve endişe çeşidindeki kitaplarla masallaştırılan kıssalar var.
Poveglia’ya giriş niye yasak?
Ada temelde ziyarete kapalı. Yani elini kolunu sallayan herkes gidemiyor. Lakin gerekli müsaadeleri alarak çekim ya da araştırma için adaya gitmek mümkün. Ayrıyeten adaya birtakım yasal olmayan yollarla da girildiği biliniyor. Birkaç yüz euro karşılığında kaçak ziyaretçileri adaya götüren teknelerin olduğu söyleniyor. Bu cinsten ziyaretler esnasında yapılmış çokça da fotoğraf ve görüntü mevcut. Yasağın niçini ise yıkılmak üzere olan metruk binalar ve adaya giren ‘kaçak ziyaretçilerin’ bölgeye verdiği ziyan.
Poveglia’da terk edilen binalardan ve adanın sokaklarından kimi görüntüler
Kaynak 1, Kaynak 2, Kaynak 3, Kaynak 4
Bu adayı neredeyse karşınıza çıkacak her metin ve görüntüde ‘dünyanın en hayaletli adası‘ olarak görmeniz mümkün. Bunun niçini ise adanın veba salgını sırasında bir karantina merkezi olarak kullanılması ve ‘yüzbinlerce insana’ mezar olduğu istikametinde iddialar. Natürel bir de yıllar ortasında bu savlara eklenen yeni paranormal kent efsaneleri. Fakat durum aslında anlatıldığı üzere değil.
Ada yüzlerce yıl boyunca işgalcilerden kaçan halkın yaşadığı inançlı bir bölge olmuş
Poveglia adasının tarihi 6. yüzyıla kadar dayanıyor. O senelerda işgalcilerden kaçan halkın sığındığı bir mekan olan adanın yıllar ortasında hem nüfusu artıyor tıpkı vakitte gelişmeye başlıyor. Ana karanın yasaklarından ve vergilerinden muaf bir biçimde barış ortasında yaşanan ada, devir periyot yaşanan savaş ve çatışmalardan etkilense de balıkçılık üzere bir fazlaca faaliyetin yürütüldüğü adada hayat uzunca yıllar devam etti.
14. yüzyılın sonunda yaşanan bir savaşta nüfusun Venedik’e tahliye edilmesi gerekti ve bu gelişme daha sonrası adanın nüfusu düşüşe geçti. Ada işgal edildi ve harap oldu. Bu yıkıcı savaş devrinden daha sonra 18. yüzyıla kadar ada boş bir toprak bütünü olarak öylece kalakaldı.
18. yüzyılda ise gemilerin ve teknelerin yanaşacağı, yüklerin indirilip depolanacağı bir nevi liman olarak kullanıldı. 1782 yılında alınan bir kararla ada hem de ‘sağlık’ hizmeti de vermeye başlıyor. Adanın ününü ‘hayaletli’ yapan kıssa de burada başlıyor.
Poveglia, uzunca yıllar veba salgınından etkilenenler için bir karantina alanı olarak kullanılmış
Adanın liman nazaranvi, patlak veren kara veba salgını daha sonrası biraz değişime uğradı. Adada bulunan yapılar salgın sırasında yanaşan gemilerle gelenler ve ana karadaki vebalılar için bir karantina alanı olarak bir daha düzenlendi.
Bu karantina bölgesi ve adadaki yapılar daha sonraki senelerda psikiyatri ve dahiliye hizmetleri veren bir hastane, daha sonrasında da bir huzurevi olarak da kullanıldı. 1968’de ise adada bulunan bu hastane/huzurevi büsbütün kapatıldı.
O senelerdan bu yana adaya ne olacağı, nasıl değerlendirileceği ve bir daha hayata getirileceği ile ilgili çeşitli tartışmalar oldu. Bir öğrenci yurdu/yaşam alanının yapılması, turizme kazandırılması üzere türlü projelerle gündeme gelen ada, geçtiğimiz senelerda bu ‘umutla’ 99 yıllık kiralanmak üzere pazarlandı bile. Fakat gelen tekliflerin düşüklüğü ve devlete planlandığı kadar kâr getiremeyeceği üzere münasebetlerle bu süreçler de gerçekleşmedi.
Ayrıca bölge halkı da adanın turizm için dev bir otel bölgesine dönüşmesini istemiyordu. Tüm bu gelişmeler, günümüzde adayı bomboş, metruk biçimdeki binalar sebebiyle girişlerin yasak olduğu bir alana dönüştürdü.
Ada niye ‘hayaletli ada’ olarak anılıyor?
Bildiğiniz üzere kara veba, milyonlarca insanın vefatına sebep olan, insanlık tarihinin en ölümcül salgını olarak anılıyor. Poveglia da uzunca yıllar veba hastalarına ve hekimlere konut sahipliği yapan bir karantina adası olmuş. Hatta adada bir mezar taşında ‘Kazmayın. Burada salgına maruz kalanlar yatıyor‘ yazıyor.
seneler uzunluğu anlatılanlara ve medyada yer verilenlere göre ada yüzbinlerce veba hastasına mezar olmuş, vebalılar adaya getirilip yakılmış ve adanın topraklarının neredeyse yarısı bu yanan vücutların küllerinden oluşuyormuş. Adayı ziyaret edenler ‘garip sesler’ ‘hayaletler’ ‘çığlıklar’ duyuyormuş…
Adanın kimi bölgelerinde hala iskelet birikintileri varmış, hatta adada daha sonraları hizmete başlayan hastanede bir ‘deli doktorun’ yaşlı hastalar üzerinde garip deneyler yaptığı ve gizemli bir biçimde adadaki çan kulesinden kendini atarak intihar ettiği gibi öyküler bile anlatılmış.
Fakat ‘kara vefat adası’ ‘hayalet ada’ üzere tanımlamalar, yıllar ortasında anlatılan kent efsanelerinin bir kararı. Poveglia’nın korunması ve geliştirilip bir daha hayata tutunması için kurulan ”Poveglia per Tutti” isimli derneğin sözcüsü Lorenzo Pesola, ada ile ilgili anlatılan bir epey şeyin temelinin olmadığını söylüyor. Bunların başında ise adada yüzbinlerce vebalının öldüğü argümanı var.
Pesola’ya nazaran adada ölen insanların sayısı iddia edildiği üzere 160 bin ya da ‘yüzbinlerce’ değil. Tahminen bu sayıyı lakin ‘binlerce’ olarak tabir edebiliriz. Ayrıyeten deli hekimin intihar kıssası de büsbütün kurmaca.
Yani aslında ortada yalnızca yüzlerce yıl uzunluğu türlü biçimlerde insanların yaşadığı, tedavi edildiği bir adacık ve üzerindeki harabe yapılar var. Bir de onları takip eden, gerçeği yansıtmayan, diziler ve endişe çeşidindeki kitaplarla masallaştırılan kıssalar var.
Poveglia’ya giriş niye yasak?
Ada temelde ziyarete kapalı. Yani elini kolunu sallayan herkes gidemiyor. Lakin gerekli müsaadeleri alarak çekim ya da araştırma için adaya gitmek mümkün. Ayrıyeten adaya birtakım yasal olmayan yollarla da girildiği biliniyor. Birkaç yüz euro karşılığında kaçak ziyaretçileri adaya götüren teknelerin olduğu söyleniyor. Bu cinsten ziyaretler esnasında yapılmış çokça da fotoğraf ve görüntü mevcut. Yasağın niçini ise yıkılmak üzere olan metruk binalar ve adaya giren ‘kaçak ziyaretçilerin’ bölgeye verdiği ziyan.
Poveglia’da terk edilen binalardan ve adanın sokaklarından kimi görüntüler
Kaynak 1, Kaynak 2, Kaynak 3, Kaynak 4