arkamikontrolet
New member
Birinci kameralı telefonlarda ve e-posta zincirlerinde sıkça paylaşılan bir imgeydi. Bir de üstüne Arapça kelamlar eklenince endişe katsayımız da oldukça artmıştı. Bu uydurma kıssa tam olarak şöyleydi:
“İbretle okuyacağınız bu olay Umman’da gerçekleşmiştir. Bir genç kız, odasında müzik dinlemekteyken annesi de sesli bir biçimde Kur’an-ı Kerim okumakla meşgulmüş. Bu sırada annesi kızına müziğin sesini kısmasını söylemiş. Bunun üzerine genç kız annesine bağırarak kendisinin susmasını istemiş. Genç kız, annesinin onu dinlemediğini ve Kur’an-ı Kerim’i hâlâ sesli bir biçimde okumaya devam ettiğini görür görmez çabucak insanlara rehber gayesiyle indirilen kutsal kitabımızı annesinin elinden alıp yırtar. O an genç kız alev alıp yanmaya başlar. Söndürmek için üzerine battaniye atar annesi. Battaniyesini kaldırdığındaysa aşağıda görülen ibretli görüntüyle karşılaşır. Genç kız şu an Hollanda’da bir hastanededir. Ailesi iğne yaptırıp öldürülmesini istiyor. Bu olay dünya basınında sizin de kestirim edebileceğiniz niçinlerden dolayı pek yer almadı ama beşerler içinde epeyce konuşulmakta. Olayı da birtakım kaynaklardan duyduğumuz kadarıyla size anlatmaya çalıştık.”
Aslında bu tasarım Avustralyalı sanatçı Patricia Piccinini’nin “Leather Landscape” isimli standı kapsamında 2003 yılında hazırlanan bir balmumu heykele ilişkin.
Kendisi hipergerçekçilik akımının önde gelen sanatkarlarından biri.
Yapıtları rahatsız edici özellikler taşıyor.
Lakin aslında sevgiyi öne çıkarmak istiyor.
Mary Shelley’nin Frankenstein’ını okuduğunda; Frankenstein’ın, yarattığı canavara sevgi göstermemesinden etkilenmiş.
Bu niçinle canavarlara bile sevgi gösterilmesi gerektiğini düşünerek bu yapıtları ortaya çıkarmaya başlamış.
13 yaşındayken annesine kanser teşhisi konulması da dizaynlarını etkilemiş.
Zira biyolojiye olan merakı artmış.
Yapıtlarında de annelik vurgusu sık sık görülüyor.
Çoklukla hayvan-insan melezi yaratıklar öne çıkıyor.
Patricia Piccinini’nin, bir kuşağı ne kadar ürküttüğünden haberi var mıdır bilinmez ancak her neyse ki başka yapıtları “Kur’an’ı yırtan kızın sülalesi” isimli bir devam öyküsüyle seriye dönüşüp de viral olmadı ve bizi daha önemli travmalara sürüklemedi.
“İbretle okuyacağınız bu olay Umman’da gerçekleşmiştir. Bir genç kız, odasında müzik dinlemekteyken annesi de sesli bir biçimde Kur’an-ı Kerim okumakla meşgulmüş. Bu sırada annesi kızına müziğin sesini kısmasını söylemiş. Bunun üzerine genç kız annesine bağırarak kendisinin susmasını istemiş. Genç kız, annesinin onu dinlemediğini ve Kur’an-ı Kerim’i hâlâ sesli bir biçimde okumaya devam ettiğini görür görmez çabucak insanlara rehber gayesiyle indirilen kutsal kitabımızı annesinin elinden alıp yırtar. O an genç kız alev alıp yanmaya başlar. Söndürmek için üzerine battaniye atar annesi. Battaniyesini kaldırdığındaysa aşağıda görülen ibretli görüntüyle karşılaşır. Genç kız şu an Hollanda’da bir hastanededir. Ailesi iğne yaptırıp öldürülmesini istiyor. Bu olay dünya basınında sizin de kestirim edebileceğiniz niçinlerden dolayı pek yer almadı ama beşerler içinde epeyce konuşulmakta. Olayı da birtakım kaynaklardan duyduğumuz kadarıyla size anlatmaya çalıştık.”
Aslında bu tasarım Avustralyalı sanatçı Patricia Piccinini’nin “Leather Landscape” isimli standı kapsamında 2003 yılında hazırlanan bir balmumu heykele ilişkin.
Kendisi hipergerçekçilik akımının önde gelen sanatkarlarından biri.
Yapıtları rahatsız edici özellikler taşıyor.
Lakin aslında sevgiyi öne çıkarmak istiyor.
Mary Shelley’nin Frankenstein’ını okuduğunda; Frankenstein’ın, yarattığı canavara sevgi göstermemesinden etkilenmiş.
Bu niçinle canavarlara bile sevgi gösterilmesi gerektiğini düşünerek bu yapıtları ortaya çıkarmaya başlamış.
13 yaşındayken annesine kanser teşhisi konulması da dizaynlarını etkilemiş.
Zira biyolojiye olan merakı artmış.
Yapıtlarında de annelik vurgusu sık sık görülüyor.
Çoklukla hayvan-insan melezi yaratıklar öne çıkıyor.
Patricia Piccinini’nin, bir kuşağı ne kadar ürküttüğünden haberi var mıdır bilinmez ancak her neyse ki başka yapıtları “Kur’an’ı yırtan kızın sülalesi” isimli bir devam öyküsüyle seriye dönüşüp de viral olmadı ve bizi daha önemli travmalara sürüklemedi.