arkamikontrolet
New member
Bilindiği üzere geçtiğimiz Güney Afrika’da bulunan bilim insanları, ülkede olay artışına yol açan yeni bir COVID-19 varyantının keşfedildiğini duyurmuştu. Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) tarafınca ‘Omicron’ olarak isimlendirilen bu varyant, hayli fazla mutasyona sahip olması sebebiyle ‘telaş verici’ olarak nitelendirilmişti. DSÖ’nün bu açıklamalarından daha sonra da birfazlaca ülke yeni seyahat kısıtlamaya yönelmiş; lakin kısıtlama kararlarına karşın varyant süratle dünya çapında yayılmaya başlamıştı.
Bugüne kadar da Omicron ile ilgili ayrıntılı bilimsel datalar bulunmuyordu. Uzmanlar varyantın bulaşıcılığının yüksek, semptomlarının ise yavaşça olabileceğinin iddia edildiğini belirtiyordu. Artık ise Güney Afrika Ulusal Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü (NICD) tarafınca Omicron ile ilgili yeni bir araştırma yayınladı ve varyanta dair birinci bilimsel bilgiler tüm dünya ile paylaşılmış oldu.
bir daha enfekte etme mümkünlüğü 3 kat daha fazla
Perşembe günü yayınlanan araştırmada yaklaşık olarak 2.8 milyon olumlu koronavirüs olayının istatistiksel tahlili yapıldı. İncelemeler kararında da uzmanlar, Omicron varyantının daha evvelki enfeksiyonlardan elde edilen bağışıklıktan kaçabilme yeteneğinin olduğunu ve bir daha enfeksiyona niye olma oranının Beta ve Delta varyantlarından en az 3 kat daha fazla olabileceğini ortaya çıkardı.
Araştırma kapsamında NICD ile birlikte çalışan Güney Afrika Epidemiyolojik Modelleme ve Tahlil Merkezi de bulguların, Omicron varyantının bağışıklıktan kaçma yeteneği ile ilgili birinci bilimsel bilgileri sağladığını tabir etti. Buna ek olarak, NICD’de bulunan bilim insanı Anne Von Gottberg yaptığı açıklamalarda, “Daha evvelki enfeksiyonlarla ortaya çıkan bağışıklıkların varyanta karşı müdafaa sağlamadığını çalışmamız ile birlikte görmüş olduk” sözlerine yer verdi.
NICD, varyantın daha epeyce gençler içinde görüldüğünü, evvelki varyantlara nazaran daha yavaşça semptomlara sahip olabileceğini de yayınladığı çalışmada belirtti. Ayrıyeten Güney Afrika’da varyant sebebiyle kıymetli bir artış olduğu, bu artışın süratle devam etmesinin beklendiği açıklamalar içinde yer aldı.
Son olarak NICD’de bulunan bilim insanları, data yetersizliği sebebiyle COVID-19 aşılarının yeni varyanta karşı tesirli olup olmadığına dair kâfi delillere ulaşamadıklarını belirtti. Fakat çalışmanın müelliflerinden Juliet Pulliam, data yetersizliği bulunmasına karşın aşıların ağır hastalığa ve ölümlere karşı en tesirli yol olabileceğini tabir etti. BioNTech CEO’su Uğur Şahin de geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalarda Pfizer/BioNTech COVID-19 aşısının varyanta karşı ‘büyük ihtimalle’ tesirli olabileceğini belirtmiş ve biraz da olsa rahatlatıcı açıklamalarda bulunmuştu.
Bugüne kadar da Omicron ile ilgili ayrıntılı bilimsel datalar bulunmuyordu. Uzmanlar varyantın bulaşıcılığının yüksek, semptomlarının ise yavaşça olabileceğinin iddia edildiğini belirtiyordu. Artık ise Güney Afrika Ulusal Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü (NICD) tarafınca Omicron ile ilgili yeni bir araştırma yayınladı ve varyanta dair birinci bilimsel bilgiler tüm dünya ile paylaşılmış oldu.
bir daha enfekte etme mümkünlüğü 3 kat daha fazla
Perşembe günü yayınlanan araştırmada yaklaşık olarak 2.8 milyon olumlu koronavirüs olayının istatistiksel tahlili yapıldı. İncelemeler kararında da uzmanlar, Omicron varyantının daha evvelki enfeksiyonlardan elde edilen bağışıklıktan kaçabilme yeteneğinin olduğunu ve bir daha enfeksiyona niye olma oranının Beta ve Delta varyantlarından en az 3 kat daha fazla olabileceğini ortaya çıkardı.
Araştırma kapsamında NICD ile birlikte çalışan Güney Afrika Epidemiyolojik Modelleme ve Tahlil Merkezi de bulguların, Omicron varyantının bağışıklıktan kaçma yeteneği ile ilgili birinci bilimsel bilgileri sağladığını tabir etti. Buna ek olarak, NICD’de bulunan bilim insanı Anne Von Gottberg yaptığı açıklamalarda, “Daha evvelki enfeksiyonlarla ortaya çıkan bağışıklıkların varyanta karşı müdafaa sağlamadığını çalışmamız ile birlikte görmüş olduk” sözlerine yer verdi.
NICD, varyantın daha epeyce gençler içinde görüldüğünü, evvelki varyantlara nazaran daha yavaşça semptomlara sahip olabileceğini de yayınladığı çalışmada belirtti. Ayrıyeten Güney Afrika’da varyant sebebiyle kıymetli bir artış olduğu, bu artışın süratle devam etmesinin beklendiği açıklamalar içinde yer aldı.
Son olarak NICD’de bulunan bilim insanları, data yetersizliği sebebiyle COVID-19 aşılarının yeni varyanta karşı tesirli olup olmadığına dair kâfi delillere ulaşamadıklarını belirtti. Fakat çalışmanın müelliflerinden Juliet Pulliam, data yetersizliği bulunmasına karşın aşıların ağır hastalığa ve ölümlere karşı en tesirli yol olabileceğini tabir etti. BioNTech CEO’su Uğur Şahin de geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalarda Pfizer/BioNTech COVID-19 aşısının varyanta karşı ‘büyük ihtimalle’ tesirli olabileceğini belirtmiş ve biraz da olsa rahatlatıcı açıklamalarda bulunmuştu.