arkamikontrolet
New member
Yüzsenelerdır dünyanın her yerinde varlığını sürdüren opera, bu sanatı icra eden sanatkarların bu kadar yüksek desibellerle nasıl müziklerini söyleyebildikleri konusunda hepimizi düşündürmüş ve kendilerine hayran bırakmıştır.
Opera sanatkarları özelinde dikkati çeken bir öbür husus ise onların sahip olduğu kilolardır. Opera sözünü duyduğumuz an gözümüzün önünde kilolu, iri yarı bir sanatçı canlanır. Pekala bunun niçini nedir? Kişilerin opera yapmalarıyla kiloları içinde bir gerçek orantı var mı?
Opera sanatkarlarının sıklıkla niye kilolu olduğuna dair çeşitli teoriler vardır. Bunlardan birincisi, sanatkarların gırtlak yapısıyla bağlantılı.
Gırtlağı çevreleyen büyük ölçüdeki yağ dokusunun, rezonans kapasitesini arttırdığı ve bu biçimdelikle kulağa daha güzel gelen bir ses ürettiği kabul edilir. Ancak bu maksatla gırtlaktaki yağ dokusunun arttırılma gayreti, birlikteinde bedendeki tüm yağ dokularının artış göstermesi de demektir.
Opera sanatkarlarının bilinen en büyük gayesi, opera binasındaki büyük orkestraya ilişkin sesin hep üzerine çıkabilmek için olağan bir beşere oranla fazlaca daha kuvvetli bir diyaframa muhtaçlık duymalarıdır.
Vücuttaki diyaframı harekete geçirmek için ise geniş bir göğüs boşluğu ve akciğerlerin denetiminin üst seviyede olması gerekir. Büyük bir beden kütlesi ve onu destekleyecek beden yapısı, diyaframın daha verimli kullanılmasına yardımcı olur.
Öne sürülen bir öteki teori ise, Dr. Peten Osin’e ilişkin. Osin, opera sanatkarlarının “akciğerlerdeki yüksek eforun iştahlarını tetiklediği için kilo almaya daha yatkın olabileceğini” söz ediyor.
Doktor, müzik söyleme aksiyonunun akciğer hücrelerini ve iştahın düzenlenmesinde rol oynayan bir protein olan leptinin, kimyasalları salmaya teşvik ettiğini ve bu yolla opera sanatkarlarının kilo alma eğilimi ortasında olduğunu öne sürüyor.
Dr. CW Thorpe ve Sidney Üniversitesindeki üç meslektaşın yaptığı bir diğer araştırmanın bulguları ise operanın insanın beden yapısını olumsuz biçimde etkilediği istikametinde.
Araştırmacılar, opera tipinde müzik söyleme hareketinin, vücudunun kendisini ve bilhassa göğüs kafesini genişlettiğini söz ediyor. Bir öbür deyişle şahısta opera yapma süreci devam ettikçe yanlışsız orantılı olarak kilo alımının gerçekleştiği tarafında.
İş yoğunluğu sebebiyle sistemsiz beslenme alışkanlıkları da opera sanatçılarındaki fazla kilonun niçini olabilir.
Genellikle sanatkarlar, akşam yemeği yemedilk evvel performansının bitmesini bekler. Bunun niçini ise tokluk hissinin nefes almayı tetikleyebilmesi, uykulu bir hal yaratabilmesi ve birtakım kimi mide rahatsızlıklarına sebep olabilmesidir. Bu niçinle birden fazla sanatçı, formunu korumak ve performansı esnasında bir sorun yaşamamak ismine akşam yemeğini ertelemeyi tercih eder.
Fakat bu sanatkarlar performans öncesi ve sırasında uzun saatler yemek yemediği için, daha sonrasında ekseriyetle aç ve susuz kalmış hisseder. Akabinde yemeklerini yiyip, tok karnına yatağa geçmekten öteki dermanları yoktur ve bu süreç bu biçimde devam edeceğinden kilo almaları kaçınılmaz bir hale gelir.
Amerikalı mezzo soprano Marilyn Horne, opera sanatkarlarının kilo alımına daha yatkın bulunmasına yönelik şu cümleleri tabir ediyor:
“Bizimki fazlaca yalnız bir meslek. Ne kadar başarılı ve tanınan olursanız, evinizden o kadar uzaklaşırsınız ve alışılmış ki daha fazlaca yabancı bir otel odasında tek başınıza uyursunuz. Ağır prova programları ve cinsler, yemek yemek ve güzel idmanlar yapmaktan oluşan düzenli bir program sürdürmenin önüne geçebilir.”
Bir öbür yandan birçok operacı, aslında sahip olduğu kilolardan kurtulma yolunda hayli da istekli değil.
Kayda bedel ölçülerde kilo veren opera sanatkarlarının bu uğurda ses parlaklıklarını da kaybettiği bilindiğinden, sanatkarlar kilo değişimlerinin ses tellerini etkileyeceğinden korkuyor.
Maria Callas’ın sesi 50’li yaşlarında eşsiz tonunu kaybetti ve yüksek perdeye ulaşmada bir çok zorlanıyordu. Birden fazla araştırmacı, bu durumun sanatkarın 30’u aşkın kilo vermesi sebebiyle meydana geldiği konusunda hemfikirdi.
normal olarak, her opera sanatkarı kilolu değil.
Kişilerin bu sanatı icra edebilmesi için beden yapısının sesine ve performansına tesiri çerçevesinde, kilolu olma kuralı olağan ki yoktur. Genellemenin tersine kilolu sanatkarlar olduğu kadar klasik beden yapısına sahip olup, formunu koruyan ünlü opera sanatkarları da bulunmakta.
Opera sanatkarları özelinde dikkati çeken bir öbür husus ise onların sahip olduğu kilolardır. Opera sözünü duyduğumuz an gözümüzün önünde kilolu, iri yarı bir sanatçı canlanır. Pekala bunun niçini nedir? Kişilerin opera yapmalarıyla kiloları içinde bir gerçek orantı var mı?
Opera sanatkarlarının sıklıkla niye kilolu olduğuna dair çeşitli teoriler vardır. Bunlardan birincisi, sanatkarların gırtlak yapısıyla bağlantılı.
Gırtlağı çevreleyen büyük ölçüdeki yağ dokusunun, rezonans kapasitesini arttırdığı ve bu biçimdelikle kulağa daha güzel gelen bir ses ürettiği kabul edilir. Ancak bu maksatla gırtlaktaki yağ dokusunun arttırılma gayreti, birlikteinde bedendeki tüm yağ dokularının artış göstermesi de demektir.
Opera sanatkarlarının bilinen en büyük gayesi, opera binasındaki büyük orkestraya ilişkin sesin hep üzerine çıkabilmek için olağan bir beşere oranla fazlaca daha kuvvetli bir diyaframa muhtaçlık duymalarıdır.
Vücuttaki diyaframı harekete geçirmek için ise geniş bir göğüs boşluğu ve akciğerlerin denetiminin üst seviyede olması gerekir. Büyük bir beden kütlesi ve onu destekleyecek beden yapısı, diyaframın daha verimli kullanılmasına yardımcı olur.
Öne sürülen bir öteki teori ise, Dr. Peten Osin’e ilişkin. Osin, opera sanatkarlarının “akciğerlerdeki yüksek eforun iştahlarını tetiklediği için kilo almaya daha yatkın olabileceğini” söz ediyor.
Doktor, müzik söyleme aksiyonunun akciğer hücrelerini ve iştahın düzenlenmesinde rol oynayan bir protein olan leptinin, kimyasalları salmaya teşvik ettiğini ve bu yolla opera sanatkarlarının kilo alma eğilimi ortasında olduğunu öne sürüyor.
Dr. CW Thorpe ve Sidney Üniversitesindeki üç meslektaşın yaptığı bir diğer araştırmanın bulguları ise operanın insanın beden yapısını olumsuz biçimde etkilediği istikametinde.
Araştırmacılar, opera tipinde müzik söyleme hareketinin, vücudunun kendisini ve bilhassa göğüs kafesini genişlettiğini söz ediyor. Bir öbür deyişle şahısta opera yapma süreci devam ettikçe yanlışsız orantılı olarak kilo alımının gerçekleştiği tarafında.
İş yoğunluğu sebebiyle sistemsiz beslenme alışkanlıkları da opera sanatçılarındaki fazla kilonun niçini olabilir.
Genellikle sanatkarlar, akşam yemeği yemedilk evvel performansının bitmesini bekler. Bunun niçini ise tokluk hissinin nefes almayı tetikleyebilmesi, uykulu bir hal yaratabilmesi ve birtakım kimi mide rahatsızlıklarına sebep olabilmesidir. Bu niçinle birden fazla sanatçı, formunu korumak ve performansı esnasında bir sorun yaşamamak ismine akşam yemeğini ertelemeyi tercih eder.
Fakat bu sanatkarlar performans öncesi ve sırasında uzun saatler yemek yemediği için, daha sonrasında ekseriyetle aç ve susuz kalmış hisseder. Akabinde yemeklerini yiyip, tok karnına yatağa geçmekten öteki dermanları yoktur ve bu süreç bu biçimde devam edeceğinden kilo almaları kaçınılmaz bir hale gelir.
Amerikalı mezzo soprano Marilyn Horne, opera sanatkarlarının kilo alımına daha yatkın bulunmasına yönelik şu cümleleri tabir ediyor:
“Bizimki fazlaca yalnız bir meslek. Ne kadar başarılı ve tanınan olursanız, evinizden o kadar uzaklaşırsınız ve alışılmış ki daha fazlaca yabancı bir otel odasında tek başınıza uyursunuz. Ağır prova programları ve cinsler, yemek yemek ve güzel idmanlar yapmaktan oluşan düzenli bir program sürdürmenin önüne geçebilir.”
Bir öbür yandan birçok operacı, aslında sahip olduğu kilolardan kurtulma yolunda hayli da istekli değil.
Kayda bedel ölçülerde kilo veren opera sanatkarlarının bu uğurda ses parlaklıklarını da kaybettiği bilindiğinden, sanatkarlar kilo değişimlerinin ses tellerini etkileyeceğinden korkuyor.
Maria Callas’ın sesi 50’li yaşlarında eşsiz tonunu kaybetti ve yüksek perdeye ulaşmada bir çok zorlanıyordu. Birden fazla araştırmacı, bu durumun sanatkarın 30’u aşkın kilo vermesi sebebiyle meydana geldiği konusunda hemfikirdi.
normal olarak, her opera sanatkarı kilolu değil.
Kişilerin bu sanatı icra edebilmesi için beden yapısının sesine ve performansına tesiri çerçevesinde, kilolu olma kuralı olağan ki yoktur. Genellemenin tersine kilolu sanatkarlar olduğu kadar klasik beden yapısına sahip olup, formunu koruyan ünlü opera sanatkarları da bulunmakta.
- Kaynaklar: Interlude, The Register, Science ABC