arkamikontrolet
New member
Türkiye’nin son günlerdeki gündemi bir anda değişmiş durumda. O denli ki güya hiç sıkıntımız yokmuş üzere Hasan Can Kaya‘nın Konuşanlar isimli programını tartışmaya başladık. Gazeteci Nihat Genç‘in yaptığı açıklamalardan daha sonra RTÜK’ün de devreye girmesiyle gündeme bomba üzere düşen Konuşanlar sorunu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine de geldi. Kamuoyu da bu mevzuda ikiye bölünmüş durumda.
Şimdiyse bahisle ilgili yeni bir açıklama daha yapıldı. Radyo ve Televizyon Üst Heyeti (RTÜK) Lideri Ebubekir Şahin tarafınca yapılan yeni açıklamalarda, Konuşanlar sorununun nasıl bu kadar gündem haline getirildiği lisana getirildi. Sakarya Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bir aktiflikte konuşan Şahin, Türkiye’deki “özgürlüğün” Almanya, Fransa ve hatta İngiltere’de bile olmadığını söylemiş oldu.
“Canımız sıkıldı diye harekete geçmiyoruz”
Ebubekir Şahin, Konuşanlar ile ilgili yaptığı açıklamalarda şu sözleri kullandı: Bir program, fazlaca da izlendiği söylenen bir program; ben hiç izlemedim. Arkadaşlarımız takip ediyormuş, uyarmışlar 3-4 kez. Bir programla ilgili bir muharririmizin atmış olduğu tweet üzerinden çıkan tartışmalarla bahis önümüze geldi. RTÜK olarak canımız sıkıldığı vakit, önümüze geldiği üzere bildiri verip atmıyoruz. Ne vakit ki bir hareketlenme oluyor, halkımızın yansıları çoğalıyor ve bize de ‘Ne yapılıyor bu bahiste?’ denildiği vakit tahminen devreye giriyoruz. Biz de daha öncelerde yaptığımız üzere, bir sürü kanal ve programda olduğu üzere ‘İnceleme başlattık.’ dedik. İnceleme başlatılması o program ve platforma ceza manasına gelmez. İnceleme başlatılması, o hususa RTÜK bakıyor manasına gelir.
“Türkiye’de özgürlük var”
Ebubekir Şahin tarafınca yapılan açıklamaların tahminen de en epey tartışılacak kısmı, “özgürlük” ve “demokrasi” vurgusu yaptığı konuşmaydı. “Bizim uygulamalardaki demokratik yapı ne Almanya’da ne Fransa’da ne İngiltere’de var. Rusya’da, Çin’de hiç yok. İngiltere’de Kraliçe yahut Kraliyet ailesinin aleyhine yorum yapan bir kişi BBC’ye çıkamaz. Öbür kanalda da çıkamaz. Almanya’da bir genç, toplumsal mecra üzerinden bir paylaşımda anayasal kurumlarına karşı bir kabahat işliyorsa nakdî ceza 57 bin avrodan başlıyor, direkt mahpusla de cezalandırabiliyorlar. Onun ötesinde Twitter, Instagram yahut Facebook; o kişinin mesken adresine, telefon ve kimlik numarasına kadar vermekle hükümlüdür. Oranın RTÜK’ü olan OFCOM’un verdiği kararların aleyhine konuşamazsınız.” halinde konuşan RTÜK Lideri, bahisle ilgili görüşlerini kamuoyu ile paylaşmış oldu.
“Ücretli bile olsa kontrolsüz olamaz”
RTÜK Lideri Şahin, dijital mecraların da denetlenmek durumunda olduğunu, bu denetlemenin herkese açık mecralardan daha farklı olduğunu belirtti. Şahin’in bu bahisle ilgili açıklamaları ise şöyleki:
Biz Netflix, Spotify, Amazon Prime’ın da Türkiye’ye gelmesi için fazlaca büyük uğraş harcadık. Engellenmesini isteseydik lisans almalarına müsaade etmezdik. Gelmeleri için her türlü fedakarlığı yaptık. Devlet büyüklerimizin epey büyük katkıları oldu. Biz de yöneticiler olarak bunların gelmelerini sağladık. ‘Para verdiğim bir platformda nasıl beni denetlersin ya da nasıl engellersin?’ diye düşünülüyor. Dijital platformlarla şifresiz, olağan basınca açılan ekranın kontrolü farklı, onlara verilen cezalar ile bunlara verilecek cezalar da farklı. Bu mecraların ‘Parasını veriyoruz’ diye kontrolden habersiz bir biçimde yayınlanması mümkün değil.
Şimdiyse bahisle ilgili yeni bir açıklama daha yapıldı. Radyo ve Televizyon Üst Heyeti (RTÜK) Lideri Ebubekir Şahin tarafınca yapılan yeni açıklamalarda, Konuşanlar sorununun nasıl bu kadar gündem haline getirildiği lisana getirildi. Sakarya Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bir aktiflikte konuşan Şahin, Türkiye’deki “özgürlüğün” Almanya, Fransa ve hatta İngiltere’de bile olmadığını söylemiş oldu.
“Canımız sıkıldı diye harekete geçmiyoruz”
Ebubekir Şahin, Konuşanlar ile ilgili yaptığı açıklamalarda şu sözleri kullandı: Bir program, fazlaca da izlendiği söylenen bir program; ben hiç izlemedim. Arkadaşlarımız takip ediyormuş, uyarmışlar 3-4 kez. Bir programla ilgili bir muharririmizin atmış olduğu tweet üzerinden çıkan tartışmalarla bahis önümüze geldi. RTÜK olarak canımız sıkıldığı vakit, önümüze geldiği üzere bildiri verip atmıyoruz. Ne vakit ki bir hareketlenme oluyor, halkımızın yansıları çoğalıyor ve bize de ‘Ne yapılıyor bu bahiste?’ denildiği vakit tahminen devreye giriyoruz. Biz de daha öncelerde yaptığımız üzere, bir sürü kanal ve programda olduğu üzere ‘İnceleme başlattık.’ dedik. İnceleme başlatılması o program ve platforma ceza manasına gelmez. İnceleme başlatılması, o hususa RTÜK bakıyor manasına gelir.
“Türkiye’de özgürlük var”
Ebubekir Şahin tarafınca yapılan açıklamaların tahminen de en epey tartışılacak kısmı, “özgürlük” ve “demokrasi” vurgusu yaptığı konuşmaydı. “Bizim uygulamalardaki demokratik yapı ne Almanya’da ne Fransa’da ne İngiltere’de var. Rusya’da, Çin’de hiç yok. İngiltere’de Kraliçe yahut Kraliyet ailesinin aleyhine yorum yapan bir kişi BBC’ye çıkamaz. Öbür kanalda da çıkamaz. Almanya’da bir genç, toplumsal mecra üzerinden bir paylaşımda anayasal kurumlarına karşı bir kabahat işliyorsa nakdî ceza 57 bin avrodan başlıyor, direkt mahpusla de cezalandırabiliyorlar. Onun ötesinde Twitter, Instagram yahut Facebook; o kişinin mesken adresine, telefon ve kimlik numarasına kadar vermekle hükümlüdür. Oranın RTÜK’ü olan OFCOM’un verdiği kararların aleyhine konuşamazsınız.” halinde konuşan RTÜK Lideri, bahisle ilgili görüşlerini kamuoyu ile paylaşmış oldu.
“Ücretli bile olsa kontrolsüz olamaz”
RTÜK Lideri Şahin, dijital mecraların da denetlenmek durumunda olduğunu, bu denetlemenin herkese açık mecralardan daha farklı olduğunu belirtti. Şahin’in bu bahisle ilgili açıklamaları ise şöyleki:
Biz Netflix, Spotify, Amazon Prime’ın da Türkiye’ye gelmesi için fazlaca büyük uğraş harcadık. Engellenmesini isteseydik lisans almalarına müsaade etmezdik. Gelmeleri için her türlü fedakarlığı yaptık. Devlet büyüklerimizin epey büyük katkıları oldu. Biz de yöneticiler olarak bunların gelmelerini sağladık. ‘Para verdiğim bir platformda nasıl beni denetlersin ya da nasıl engellersin?’ diye düşünülüyor. Dijital platformlarla şifresiz, olağan basınca açılan ekranın kontrolü farklı, onlara verilen cezalar ile bunlara verilecek cezalar da farklı. Bu mecraların ‘Parasını veriyoruz’ diye kontrolden habersiz bir biçimde yayınlanması mümkün değil.