arkamikontrolet
New member
Hatırlayacağınız üzere Türk müziğinin sevilen isimlerinden Sezen Aksu’nun 30 Aralık’ta yayımlanan “Şahane Bir Şey Yaşamak” isimli yeni müziği, ‘dini kıymetlere hakaret ettiği’ sebebi öne sürülerek toplumsal medyada büyük reaksiyon çekmiş; toplumsal medya kullanıcılar Aksu’nun müziği için ‘sanat altında bedellere saldırı’ formunda yorum yapmıştı.
Olayın büyümesinin akabinde Ankara’dan bir küme avukat ve vatandaş ise Aksu hakkında cürüm duyurusunda bulunmuş, hatta Ulusal Beka Hareketi Genel Lideri Murat Şahin “Yarın 20:30’da kapındayız.” diyerek Aksu’yu tehdit etmişti. Bunların akabinde bugün Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan Aksu’nun olay yaratan müziğine dair açıklama geldi.
“Dini kişiselyetlerle ilgili özensiz tavır en yavaşça tabirle saygısızlıktır”
Yaptığı yazılı açıklamada İslam’ın kıymetli kişiselyetleri için söylenen her cümle ve yapılan her açıklamada son derece hassas ve dikkatli olunması gerektiğini belirten Diyanet İşleri Bakanlığı, müziğin kelamları için “Dini kişiselyetlerle ilgili özensiz tavır en yavaşça tabirle saygısızlıktır” biçiminde kaydetti.
“Son vakit içinderda İslam’ın kutlu elçileri Hz. Adem ve Hz. İsa peygamberlerimize, insanlığın ortak bedeli Hz. Havva ve iffet abidesi Hz. Meryem annelerimize yönelik ölçüsüz tartışmaların ve polemiklerin yapıldığına şahit olmaktayız” tabirlerinin kullanıldığı açıklamada, Hz. Adem’in dini kaynaklara nazaran birinci insan olmanın yanı sıra birinci peygamber olduğu; Hz. Havva ile birlikte insanlığın müşterek bedeli ve muazzez ataları olduğu açıklandı.
Diyanet tarafınca yapılan açıklamada şu tabirler kaydedildi:
“Aynı biçimde Büyük Allah, ‘Allah katında İsa’nın yaratılmasındaki durum, Adem’in durumu üzeredir.’ (Al-i imran, 3/59) buyurarak Hz. İsa’nın yaratılışındaki ilahi kudrete ve onun mucizevi doğumuna açıkça vurgu yapmıştır. Tevhit inancının örnek kişiselyetleri olarak Hz. İsa ve onun mutahhar annesi Hz. Meryem, Allah’ın ezeli hitabına mazhar olan seçkin insanlardır. Ulu Allah, hem Hz. İsa’nın tıpkı vakitte onun mübarek annesi Hz. Meryem’in ascihazından ve saygınlığından Kur’an-ı Kerim’de defaatle bahsetmiştir. Gerçekten Hz. Meryem, insanlık için iman, haya ve iffet timsali bir kişiselyet olarak tanıtılmıştır. Kur’an-ı Kerim’de büyük Allah’ın övgüsüne mazhar olmuş bu müstesna kişiselyetler, tarih boyunca bütün Müslümanlar tarafınca da büyük bir hürmet, hürmet ve muhabbetle anılmıştır.
ötürüsıyla gayesi, niyeti ve bağlamı ne olursa olsun İslam’ın seçkin, başkan ve örnek kişiselyetlerine dair söylenen her cümlede, yapılan her açıklama ve yaklaşımlarda son derece hassas ve dikkatli olunması gerekmektedir. Dini kişiselyet, sembol ve pahalarla ilgili özensiz tavır ve davranışlarda bulunulması, en yavaşça tabirle saygısızlıktır. Bu konuda taban bir insani fazilet olarak her insanın daha hassas olması ve hassasiyet göstermesi elzemdir. Bu prestijle, hem büyük dinimizin unsurları ve örnek kişiselyetleri hakkında konuşurken birebir vakitte kelam konusu pahaları savunurken saygılı, ihtimamlı ve prensipli olmak, her insanın içselleştirmesi gereken en temel insani ve ahlaki haldir.”
Olayın büyümesinin akabinde Ankara’dan bir küme avukat ve vatandaş ise Aksu hakkında cürüm duyurusunda bulunmuş, hatta Ulusal Beka Hareketi Genel Lideri Murat Şahin “Yarın 20:30’da kapındayız.” diyerek Aksu’yu tehdit etmişti. Bunların akabinde bugün Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan Aksu’nun olay yaratan müziğine dair açıklama geldi.
“Dini kişiselyetlerle ilgili özensiz tavır en yavaşça tabirle saygısızlıktır”
Yaptığı yazılı açıklamada İslam’ın kıymetli kişiselyetleri için söylenen her cümle ve yapılan her açıklamada son derece hassas ve dikkatli olunması gerektiğini belirten Diyanet İşleri Bakanlığı, müziğin kelamları için “Dini kişiselyetlerle ilgili özensiz tavır en yavaşça tabirle saygısızlıktır” biçiminde kaydetti.
“Son vakit içinderda İslam’ın kutlu elçileri Hz. Adem ve Hz. İsa peygamberlerimize, insanlığın ortak bedeli Hz. Havva ve iffet abidesi Hz. Meryem annelerimize yönelik ölçüsüz tartışmaların ve polemiklerin yapıldığına şahit olmaktayız” tabirlerinin kullanıldığı açıklamada, Hz. Adem’in dini kaynaklara nazaran birinci insan olmanın yanı sıra birinci peygamber olduğu; Hz. Havva ile birlikte insanlığın müşterek bedeli ve muazzez ataları olduğu açıklandı.
Diyanet tarafınca yapılan açıklamada şu tabirler kaydedildi:
“Aynı biçimde Büyük Allah, ‘Allah katında İsa’nın yaratılmasındaki durum, Adem’in durumu üzeredir.’ (Al-i imran, 3/59) buyurarak Hz. İsa’nın yaratılışındaki ilahi kudrete ve onun mucizevi doğumuna açıkça vurgu yapmıştır. Tevhit inancının örnek kişiselyetleri olarak Hz. İsa ve onun mutahhar annesi Hz. Meryem, Allah’ın ezeli hitabına mazhar olan seçkin insanlardır. Ulu Allah, hem Hz. İsa’nın tıpkı vakitte onun mübarek annesi Hz. Meryem’in ascihazından ve saygınlığından Kur’an-ı Kerim’de defaatle bahsetmiştir. Gerçekten Hz. Meryem, insanlık için iman, haya ve iffet timsali bir kişiselyet olarak tanıtılmıştır. Kur’an-ı Kerim’de büyük Allah’ın övgüsüne mazhar olmuş bu müstesna kişiselyetler, tarih boyunca bütün Müslümanlar tarafınca da büyük bir hürmet, hürmet ve muhabbetle anılmıştır.
ötürüsıyla gayesi, niyeti ve bağlamı ne olursa olsun İslam’ın seçkin, başkan ve örnek kişiselyetlerine dair söylenen her cümlede, yapılan her açıklama ve yaklaşımlarda son derece hassas ve dikkatli olunması gerekmektedir. Dini kişiselyet, sembol ve pahalarla ilgili özensiz tavır ve davranışlarda bulunulması, en yavaşça tabirle saygısızlıktır. Bu konuda taban bir insani fazilet olarak her insanın daha hassas olması ve hassasiyet göstermesi elzemdir. Bu prestijle, hem büyük dinimizin unsurları ve örnek kişiselyetleri hakkında konuşurken birebir vakitte kelam konusu pahaları savunurken saygılı, ihtimamlı ve prensipli olmak, her insanın içselleştirmesi gereken en temel insani ve ahlaki haldir.”