arkamikontrolet
New member
Zira hayli az insanın bildiği tabiat mükemmelleri, ne vakit ünlenip fazlaca fazla kişi tarafınca ziyaret edilmeye başlanırsa yalnızca birkaç yıl ortasında bütün hoşluğunu kaybediyor.
Gerek halk gerek devlet tarafınca talan edilen yerler bize öğretti ki artık bu biçimde yerleri kimselere anlatmamak gerekiyor. Emsal mukadderatı yaşayan yüzlerce örnek bulunuyor, aşağıda ise sadece birkaçını nazaranceksiniz:
Salda bu örnekler içinde en çarpıcı olanlardan biri.
Toplumsal medyada duyulup ünlenmeye başlamadan evvel hakikaten “Türkiye’nin Maldivleri”ydi lakin artık bir bataklığa dönüşüyor. Üstelik bu tahribat sadece birkaç yılda gerçekleşti. Tahminen de kimselerin bilmediği bir yer olarak kalmalıydı.
Buzul Çağı’ndan kalma Tabansız Göl de insanlardan nasibini aldı.
Bir define hafriyatı kararı yok oldu. Eski haline döndürme gayreti işe yaramadı. Burası artık çamurdan oluşan bir gölden ibaret.
Kaz Dağları’nda altın uğruna yüz binlerce ağaç kesildi. Bu hoşluk artık bu biçimde görünüyor:
Tertemiz havası, yemyeşil doğasıyla milyonlarca yıl bölgenin akciğeri oldu lakin bu vakitteki hırsa direnemedi ve ekosistemin can çekiştiği bir alana dönüştü.
Tarım alanlarının ve yeraltı su kaynaklarının çok kullanması binlerce obruk oluşmasına niye oluyor.
Olağanda 50-100 yılda oluşması gerekirken son senelerdaki tabiat tahribatı niçiniyle yalnızca Konya’da 1000’den çok obruk oluştu. Zira yeraltındaki sular çok kullanılıyor ve oluşan boşluklar niçiniyle yüzeyde çöküntüler gerçekleşiyor. Pekala ya hiç su kalmadığında ne olacak?
Tuz Gölü de çok sulamaya kurban giden hoşluklardan.
Çok sayıda flamingonun ölmesine niye olan bu çok sulama bu biçimde devam ettiği sürece Türkiye’nin ikinci büyük gölü büsbütün yok olacak.
Uzungöl’ün evvelki ve daha sonraki halleri durumu özetliyor.
Betonlaşmaya o da direnemedi.
Ağır ve plansız kentleşmeye maruz kalan İstanbul’da son kurban Kuzey Ormanları oldu.
16 milyon insanın akciğeri olan bu bölgede ormanların yanı sıra su havzaları, tarım toprakları de bulunuyor ancak kentsel faaliyetler niçiniyle burada da ekolojik istikrar tehlike altında.
halbuki yol için orman katliamı yapmak yerine bu türlü bir usul izlenebilirdi:
Kuzey Ormanları üzere Karadeniz Ormanları da her geçen gün tahrip ediliyor.
Aslında ülkedeki bütün ormanlar çeşitli niçinlerle benzeri mukadderatı yaşıyor. Bu kimi vakit yol oluyor, kimi vakit yangın, kimi vakit de otel inşaatı….
Bodrum Yalıkavak’ın evvelki ve şimdiki halinden de görüleceği üzere doğal hoşlukları yok etmek için fazlaca kısa bir süre kâfi.
Büsbütün duygusal niçinler!
Kentlerdeki kıyılar ise yok oluşu en derinden hisseden alanlar.
Bundan 50 yıl evvel bu kıyılarda yüzülebiliyordu, artık kokudan ve çöpten geçilmiyor.
Özetle; ziyan görmeyeceğini bilseydik “Az Bilinen Tabiat Harikaları” listesi yapıp buralardan her insanın yaralanmasını isterdik fakat durum ortada. En uygunu mi, gizli cennetleri kimselere söylememek gerek. Alışılmış artık bu biçimde yerler kaldıysa!
Gerek halk gerek devlet tarafınca talan edilen yerler bize öğretti ki artık bu biçimde yerleri kimselere anlatmamak gerekiyor. Emsal mukadderatı yaşayan yüzlerce örnek bulunuyor, aşağıda ise sadece birkaçını nazaranceksiniz:
Salda bu örnekler içinde en çarpıcı olanlardan biri.
Toplumsal medyada duyulup ünlenmeye başlamadan evvel hakikaten “Türkiye’nin Maldivleri”ydi lakin artık bir bataklığa dönüşüyor. Üstelik bu tahribat sadece birkaç yılda gerçekleşti. Tahminen de kimselerin bilmediği bir yer olarak kalmalıydı.
Buzul Çağı’ndan kalma Tabansız Göl de insanlardan nasibini aldı.
Bir define hafriyatı kararı yok oldu. Eski haline döndürme gayreti işe yaramadı. Burası artık çamurdan oluşan bir gölden ibaret.
Kaz Dağları’nda altın uğruna yüz binlerce ağaç kesildi. Bu hoşluk artık bu biçimde görünüyor:
Tertemiz havası, yemyeşil doğasıyla milyonlarca yıl bölgenin akciğeri oldu lakin bu vakitteki hırsa direnemedi ve ekosistemin can çekiştiği bir alana dönüştü.
Tarım alanlarının ve yeraltı su kaynaklarının çok kullanması binlerce obruk oluşmasına niye oluyor.
Olağanda 50-100 yılda oluşması gerekirken son senelerdaki tabiat tahribatı niçiniyle yalnızca Konya’da 1000’den çok obruk oluştu. Zira yeraltındaki sular çok kullanılıyor ve oluşan boşluklar niçiniyle yüzeyde çöküntüler gerçekleşiyor. Pekala ya hiç su kalmadığında ne olacak?
Tuz Gölü de çok sulamaya kurban giden hoşluklardan.
Çok sayıda flamingonun ölmesine niye olan bu çok sulama bu biçimde devam ettiği sürece Türkiye’nin ikinci büyük gölü büsbütün yok olacak.
Uzungöl’ün evvelki ve daha sonraki halleri durumu özetliyor.
Betonlaşmaya o da direnemedi.
Ağır ve plansız kentleşmeye maruz kalan İstanbul’da son kurban Kuzey Ormanları oldu.
16 milyon insanın akciğeri olan bu bölgede ormanların yanı sıra su havzaları, tarım toprakları de bulunuyor ancak kentsel faaliyetler niçiniyle burada da ekolojik istikrar tehlike altında.
halbuki yol için orman katliamı yapmak yerine bu türlü bir usul izlenebilirdi:
Kuzey Ormanları üzere Karadeniz Ormanları da her geçen gün tahrip ediliyor.
Aslında ülkedeki bütün ormanlar çeşitli niçinlerle benzeri mukadderatı yaşıyor. Bu kimi vakit yol oluyor, kimi vakit yangın, kimi vakit de otel inşaatı….
Bodrum Yalıkavak’ın evvelki ve şimdiki halinden de görüleceği üzere doğal hoşlukları yok etmek için fazlaca kısa bir süre kâfi.
Büsbütün duygusal niçinler!
Kentlerdeki kıyılar ise yok oluşu en derinden hisseden alanlar.
Bundan 50 yıl evvel bu kıyılarda yüzülebiliyordu, artık kokudan ve çöpten geçilmiyor.
Özetle; ziyan görmeyeceğini bilseydik “Az Bilinen Tabiat Harikaları” listesi yapıp buralardan her insanın yaralanmasını isterdik fakat durum ortada. En uygunu mi, gizli cennetleri kimselere söylememek gerek. Alışılmış artık bu biçimde yerler kaldıysa!