arkamikontrolet
New member
Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, atalarımızın büyük fedakarlıklarıyla 29 Ekim 1923’te resmen kuruldu. 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nın enkazı üzerine kurulan ülkemiz, Atatürk’ün önderliğinde büyük atılımlar yapmaya başladı. Kısa müddette bir epey ihtilal yapan Atatürk, 10 yıl içerisinde Türkiye’yi refaha çıkarmıştı. Genç Türkiye’nin 10. yıl dönümü geldiğinde, ulu önderimizden hala dinlediğimizde duygulandıran o efsane konuşma geldi.
10. Yıl Nutku olarak bildiğimiz bu konuşmanın bugünlere muvaffakiyetle aktarılmasının gerisinde ise farklı bir kıssa yatıyor. Aslında o devirde bir fazlaca iş aykırı gitmiş, fakat bu konuşmayı eski bir teknoloji kurtarmıştı. Haydi gelin artık Sovyet direktör Sergey Yutkeviç yardımıyla bugünlere kadar ulaşan efsane 10. Yıl Nutku’nun görüntüsünün kıssasına bakalım.
Atatürk’ün 10. Yıl Nutku konuşmasının günümüze aktarılmasını sağlayan olay
Tarihler 29 Ekim 1933’de Türkiye Cumhuriyet’in 10. yılı için özel bir kutlama düzenlenmek istendi. Bunun için ülkelerden davetliler çağrıldı. bir fazlaca ülkenin bakanı ve başka devlet insanları bu kutlamalara çağrılırken, konuşmalar kayıt altına alınabilsin diye direktör ve gazeteciler de çağrıldı.
Öteki ülkelerdeki bir fazlaca gazeteci ve direktörle birlikte Sovyetler Birliği’nden Sergey Yutkeviç isimli sinema direktörü de merasime davet edilmişti. Yotkeviç, öteki meslektaşları üzere merasimdeki konuşmaları sinemaya alacaktı. Yutkeviç, sabahın erken saatlerinde merasimin yapılacağı hipodroma girdi. Kamerasını yerleştirip konuşmanın yapılacağı kürsüye kablo çekti. Bunu yaparken utanmıştı, zira meslektaşlarının ekipmanlarının kablosu serçe parmağı boyutundayken, Sovyet direktörün kablosu neredeyse insan bileği boyutundaydı.
Konuşmayı sinemaya alacak beşerler ekipmanları dizmiş, kabloları bağlamışlardı. Artık her şey hazırdı ve Atatürk’ün hipodroma girip konuşma yapmasını beklemeye başlamışlardı. Binlerce kişi Atatürk’ü beklerken ulu başkanımız hipodroma bir arabayla girdi. Otomobilin ortasından onu bekleyen binlerce insanı selamlayan Atatürk, daha sonrasında otomobilden inip kürsüye çıkıp konuşmaya başladı.
Bu noktada kamerasını çalıştırıp kayda başlayan Yutkeviç, o anda meslektaşlarının telaş ortasında olduğunu fark etti. Atatürk’ü hipodroma getiren araba, kamera kablolarının üzerinden geçmiş ve tüm ince kabloları koparmıştı. Otomobilin tartısından sağ kurtulmuş tek kablo vardı, o da Sovyetler Birliği’nden gelen Yutkeviç’in kablosuydu.
Atatürk o gün, bugün bile her insanın ezbere bildiği o tarihi konuşmasını yaptı. Ulu başkanımız konuşurken kayıt yapabilen tek kişi, bilek kalınlığındaki kablosuyla Yutkeviç’ti. İşte bizler, Sovyetler Birliği’nden gelen Yutkeviç’in o kalın kamera kablosu yardımıyla Atatürk’ün 10. Yıl Nutku konuşmasını izleyebiliyoruz.
Atatürk’ün 10. Yıl Nutku
10. Yıl Nutku olarak bildiğimiz bu konuşmanın bugünlere muvaffakiyetle aktarılmasının gerisinde ise farklı bir kıssa yatıyor. Aslında o devirde bir fazlaca iş aykırı gitmiş, fakat bu konuşmayı eski bir teknoloji kurtarmıştı. Haydi gelin artık Sovyet direktör Sergey Yutkeviç yardımıyla bugünlere kadar ulaşan efsane 10. Yıl Nutku’nun görüntüsünün kıssasına bakalım.
Atatürk’ün 10. Yıl Nutku konuşmasının günümüze aktarılmasını sağlayan olay
Tarihler 29 Ekim 1933’de Türkiye Cumhuriyet’in 10. yılı için özel bir kutlama düzenlenmek istendi. Bunun için ülkelerden davetliler çağrıldı. bir fazlaca ülkenin bakanı ve başka devlet insanları bu kutlamalara çağrılırken, konuşmalar kayıt altına alınabilsin diye direktör ve gazeteciler de çağrıldı.
Öteki ülkelerdeki bir fazlaca gazeteci ve direktörle birlikte Sovyetler Birliği’nden Sergey Yutkeviç isimli sinema direktörü de merasime davet edilmişti. Yotkeviç, öteki meslektaşları üzere merasimdeki konuşmaları sinemaya alacaktı. Yutkeviç, sabahın erken saatlerinde merasimin yapılacağı hipodroma girdi. Kamerasını yerleştirip konuşmanın yapılacağı kürsüye kablo çekti. Bunu yaparken utanmıştı, zira meslektaşlarının ekipmanlarının kablosu serçe parmağı boyutundayken, Sovyet direktörün kablosu neredeyse insan bileği boyutundaydı.
Konuşmayı sinemaya alacak beşerler ekipmanları dizmiş, kabloları bağlamışlardı. Artık her şey hazırdı ve Atatürk’ün hipodroma girip konuşma yapmasını beklemeye başlamışlardı. Binlerce kişi Atatürk’ü beklerken ulu başkanımız hipodroma bir arabayla girdi. Otomobilin ortasından onu bekleyen binlerce insanı selamlayan Atatürk, daha sonrasında otomobilden inip kürsüye çıkıp konuşmaya başladı.
Bu noktada kamerasını çalıştırıp kayda başlayan Yutkeviç, o anda meslektaşlarının telaş ortasında olduğunu fark etti. Atatürk’ü hipodroma getiren araba, kamera kablolarının üzerinden geçmiş ve tüm ince kabloları koparmıştı. Otomobilin tartısından sağ kurtulmuş tek kablo vardı, o da Sovyetler Birliği’nden gelen Yutkeviç’in kablosuydu.
Atatürk o gün, bugün bile her insanın ezbere bildiği o tarihi konuşmasını yaptı. Ulu başkanımız konuşurken kayıt yapabilen tek kişi, bilek kalınlığındaki kablosuyla Yutkeviç’ti. İşte bizler, Sovyetler Birliği’nden gelen Yutkeviç’in o kalın kamera kablosu yardımıyla Atatürk’ün 10. Yıl Nutku konuşmasını izleyebiliyoruz.
Atatürk’ün 10. Yıl Nutku