arkamikontrolet
New member
Gizli hamilelik pek nadir görülen bir durumdur. Zira her insanın de bildiği üzere hamileliğin en net göstergesi, yavaş yavaş büyüyen karındır ki bu da gebeliğin anlaşılması için kıymetli bir ayrıntıdır.
İşte saklı hamilelik kelam konusu olduğunda karında şişlik olmayabilir. Ayrıyeten birtakım bireyler hamileliklerinin ilerleyen vakit içinderına kadar hayli fazla kilo almayabilir. Tüm bunlar gebelik olsa bile yokmuş üzere anlaşılmasına sebep olabilir. Pekala bu biçimde bir durumu anlamak için nelere dikkat edilmesi gerekir?
Bu durumu deneyimleyen şahıslar, hamilelikte görülen yorgunluk, sabah kusmaları, sistemsiz adet görme, iç çamaşırında lekelenme yahut mide bulantısı üzere semptomlar yaşasalar da bunlardan şüphelenmeyebilir.
Bu fotoğrafta gördüğünüz bayan 4 aylık gebe
bu biçimdece kişi, ”acaba gebe miyim?” sorgulaması yapmaz ve hekim muayenesine gitmez. aslına bakarsanız düşününce, birinin gebe olduğunu anlamaması kulağa epey absürt bir durum gibi gelebilir. örneğin 475 gebelikten 1’i, 20 haftalık (beş aylık) süreçte anlaşılmayabiliyor. bir daha 2.500 hamilelikten biri, doğum anı gelene kadar fark edilmeyebiliyor. Yani oran-orantı hesabı yaptığınızda, en başta da söylemiş olduğimiz üzere genel popülasyonda görülme oranının fazlaca düşük olduğunu gorebilirsiniz.
Aslında bu durumun birincil sebebi hormonlardır.
örneğin bir bayan, yakın vakitte doğum yaptıysa, hormonlarının olağana dönmesi vakit alabilir. Bu süreçte kişi hormonal dengesizlik niçiniyle yinedan yumurtlamaya başlayabilir ve bu kapalı bir hamilelikle sonuçlanabilir. bir daha kişinin menopoza girmesine az kaldıysa bu durum, kadında hormon düzensizliğine yol açacağı için bu hamilelik kelam konusu olabilir.
En sıradan biçimde korunmasız cinsel bağlantı yaşamak da bu duruma niçiniyet verebilir. örneğin gerilim de hamileliğin doğal semptomlarını bozan bir durumdur. Polikistik over sendromu dediğimiz, yumurtalık kistlerinin olması durumu da gebeliğin bu türlü gerçekleşmesini sağlayabilir.
Bir de bu durumu ortaya çıkaran psikolojik niçinlere bakalım dersek, kişinin hamileliği reddetmesini örnek verebiliriz. Bayan, hamileliğin tüm fizyolojik belirtilerini gösterse bile zihinsel olarak bu durumu kabul etmediği için gidip rutin denetimlerini yaptırmaz. bu biçimdece de doğum anına kadar, bu durumun ruhsal açıdan farkında olamaz.
Hormon konusuna geri dönecek olursak, hamilelik testi yaptıran bir bayanın sadece hCG (insan koryonik gonadotropin/bir hanımın yumurtalıklarında yumurtanın olağan gelişmenini destekleyen bir hormondur) hormonu düşük diye test kararı negatif çıkabilir. Yani sadece test kararı yüzünden bile kişi gizli gebelik yaşayabilir. Şayet birey çeşitli ilaçlar kullanıyorsa tahminen bu durum, hCG hormonunun düzeyine tesir etmiş olabileceği için de sonuç aldatıcı oluyordur.
Ancak hamilelik testinin negatif çıkmasını etkileyen bir öbür ayrıntı, kişinin adet gecikmesi yaşadıktan daha sonra hayli erken bir vakitte test yapmasıdır. Genelde tabipler, kararın doğruluğunu denetim etmek için adet geciktikten daha sonra geçen bir haftadan daha sonra testin yapılmasını uygun görüyor. Ayrıyeten testi sabah uyanınca yapmak da daha tesirli sonuç veriyor. Kişi testleri yanlış yapsa bile esasen kesinlikle doktora başvurup hamilelik kuşkusunu lisana getirmesi gerekiyor lakin bu durumdan muzdarip olanlar genelde bunu yapmayabiliyor.
Peki bebek, ultrasonda fark edilmiyor mu? Nasıl oluyor da bayanın hamileliği anlaşılmıyor?
Hamileliğin 10. yahut 13. haftası içindeki periyotlarda, bebeği denetim edebilmek için ultrasonla annenin karnına bakılır. Zira gebeliğin 7. haftasından evvel ultrasonda kalp atışlarını tespit etmek mümkün olmadığı için bebeğin biraz büyümesi beklenir. Olağan ki kişinin ne vakit gebe kaldığını bilmesi de bu durumda kıymetli. Diyelim kadın, beklediğinden daha erken hamile kalmışsa, ultrasona gittiğinde bebeğin kalp atışlarının görülmemesi durumuyla karşılaşabilir.
Ancak tek sebep de bu değil. örneğin embriyo, olağanda rahimde yerleşeceği yere yerleşmemiş olabilir, görünmesi güç olan bir yerde durabilir. Rahmin formu ve yapısı da keza embriyoyu gizleyebilir. Bu durumu şu biçimde açıklayabiliriz: Olağanda gebe bir hanımın karnı dışarı gerçek büyürken, bu durumu yaşayanlarda rahim içeri gerçek büyür bu biçimdece karında şişkinlik olmaz. Bu durumdan muzdarip olanların, mesela 4 aylık gebe olsalar bile karınları pek fazla dışarı çıkmayabilir. İşte tüm bunlar ultrasonda bebeğin fark edilmemesine yol açan durumlar diyebiliriz.
Kişi, karnından ultrason yaptırdıysa ve erken gebelik durumu yaşıyorsa bu da çocuğun görülmemesine niye olabilir. Uzmanlara bakılırsa, bu tip erken gebelik kuşkusu olan durumlarda, vajinanın ortasından yapılan ultrason daha hakikat sonuçlar verir. Sözün özü bu faktörler, kadın hamile olduğundan şüphelense bile ”hamile değilim herbiçimde” diye düşünmesine yol açabilir. Fakat bu durumda da tabipler, çeşitli testler isteyerek en yanlışsız sonuca ulaşacakları için bireyin endişeleneceği bir durum olmaz.
Yapılan araştırmalar, zımnî hamilelikten doğan bebeklerin daha zayıf ve erken doğma mümkünlüğü yüksek bebekler olduğunu söz ediyor. Hatta bu durumun hiç fark edilmediği durumlarda, kişi tek başına doğum yapmak durumunda bile kalabilir.
Bu niçinle bayan, gebe olduğundan şüphelenmese bile yaşadığı, aslında hamilelik belirtileri olan mide ekşimesi, şişkinlik, kusma, sırt ağrısı, bulantı, migren, adet düzensizliği, iştah ve tat değişimleri semptomlarını ciddiye alıp bir uzmana başvurmalıdır. Kısacası karnın beklenen biçimde büyümemesi, kişinin ortasında gelişen bir bebek olmadığı manasına gelmez.
Editör Notu: Karnı büyümeyen ve hamilelik semptomları gösteren her bayan, gebe olacak diye bir düstur yoktur. Bu durumda başvurulacak tek yetkililer, hekimlerdir. Hekimlere müracaattan kendinize teşhis koymamalısınız.
İşte saklı hamilelik kelam konusu olduğunda karında şişlik olmayabilir. Ayrıyeten birtakım bireyler hamileliklerinin ilerleyen vakit içinderına kadar hayli fazla kilo almayabilir. Tüm bunlar gebelik olsa bile yokmuş üzere anlaşılmasına sebep olabilir. Pekala bu biçimde bir durumu anlamak için nelere dikkat edilmesi gerekir?
Bu durumu deneyimleyen şahıslar, hamilelikte görülen yorgunluk, sabah kusmaları, sistemsiz adet görme, iç çamaşırında lekelenme yahut mide bulantısı üzere semptomlar yaşasalar da bunlardan şüphelenmeyebilir.
Bu fotoğrafta gördüğünüz bayan 4 aylık gebe
bu biçimdece kişi, ”acaba gebe miyim?” sorgulaması yapmaz ve hekim muayenesine gitmez. aslına bakarsanız düşününce, birinin gebe olduğunu anlamaması kulağa epey absürt bir durum gibi gelebilir. örneğin 475 gebelikten 1’i, 20 haftalık (beş aylık) süreçte anlaşılmayabiliyor. bir daha 2.500 hamilelikten biri, doğum anı gelene kadar fark edilmeyebiliyor. Yani oran-orantı hesabı yaptığınızda, en başta da söylemiş olduğimiz üzere genel popülasyonda görülme oranının fazlaca düşük olduğunu gorebilirsiniz.
Aslında bu durumun birincil sebebi hormonlardır.
örneğin bir bayan, yakın vakitte doğum yaptıysa, hormonlarının olağana dönmesi vakit alabilir. Bu süreçte kişi hormonal dengesizlik niçiniyle yinedan yumurtlamaya başlayabilir ve bu kapalı bir hamilelikle sonuçlanabilir. bir daha kişinin menopoza girmesine az kaldıysa bu durum, kadında hormon düzensizliğine yol açacağı için bu hamilelik kelam konusu olabilir.
En sıradan biçimde korunmasız cinsel bağlantı yaşamak da bu duruma niçiniyet verebilir. örneğin gerilim de hamileliğin doğal semptomlarını bozan bir durumdur. Polikistik over sendromu dediğimiz, yumurtalık kistlerinin olması durumu da gebeliğin bu türlü gerçekleşmesini sağlayabilir.
Bir de bu durumu ortaya çıkaran psikolojik niçinlere bakalım dersek, kişinin hamileliği reddetmesini örnek verebiliriz. Bayan, hamileliğin tüm fizyolojik belirtilerini gösterse bile zihinsel olarak bu durumu kabul etmediği için gidip rutin denetimlerini yaptırmaz. bu biçimdece de doğum anına kadar, bu durumun ruhsal açıdan farkında olamaz.
Hormon konusuna geri dönecek olursak, hamilelik testi yaptıran bir bayanın sadece hCG (insan koryonik gonadotropin/bir hanımın yumurtalıklarında yumurtanın olağan gelişmenini destekleyen bir hormondur) hormonu düşük diye test kararı negatif çıkabilir. Yani sadece test kararı yüzünden bile kişi gizli gebelik yaşayabilir. Şayet birey çeşitli ilaçlar kullanıyorsa tahminen bu durum, hCG hormonunun düzeyine tesir etmiş olabileceği için de sonuç aldatıcı oluyordur.
Ancak hamilelik testinin negatif çıkmasını etkileyen bir öbür ayrıntı, kişinin adet gecikmesi yaşadıktan daha sonra hayli erken bir vakitte test yapmasıdır. Genelde tabipler, kararın doğruluğunu denetim etmek için adet geciktikten daha sonra geçen bir haftadan daha sonra testin yapılmasını uygun görüyor. Ayrıyeten testi sabah uyanınca yapmak da daha tesirli sonuç veriyor. Kişi testleri yanlış yapsa bile esasen kesinlikle doktora başvurup hamilelik kuşkusunu lisana getirmesi gerekiyor lakin bu durumdan muzdarip olanlar genelde bunu yapmayabiliyor.
Peki bebek, ultrasonda fark edilmiyor mu? Nasıl oluyor da bayanın hamileliği anlaşılmıyor?
Hamileliğin 10. yahut 13. haftası içindeki periyotlarda, bebeği denetim edebilmek için ultrasonla annenin karnına bakılır. Zira gebeliğin 7. haftasından evvel ultrasonda kalp atışlarını tespit etmek mümkün olmadığı için bebeğin biraz büyümesi beklenir. Olağan ki kişinin ne vakit gebe kaldığını bilmesi de bu durumda kıymetli. Diyelim kadın, beklediğinden daha erken hamile kalmışsa, ultrasona gittiğinde bebeğin kalp atışlarının görülmemesi durumuyla karşılaşabilir.
Ancak tek sebep de bu değil. örneğin embriyo, olağanda rahimde yerleşeceği yere yerleşmemiş olabilir, görünmesi güç olan bir yerde durabilir. Rahmin formu ve yapısı da keza embriyoyu gizleyebilir. Bu durumu şu biçimde açıklayabiliriz: Olağanda gebe bir hanımın karnı dışarı gerçek büyürken, bu durumu yaşayanlarda rahim içeri gerçek büyür bu biçimdece karında şişkinlik olmaz. Bu durumdan muzdarip olanların, mesela 4 aylık gebe olsalar bile karınları pek fazla dışarı çıkmayabilir. İşte tüm bunlar ultrasonda bebeğin fark edilmemesine yol açan durumlar diyebiliriz.
Kişi, karnından ultrason yaptırdıysa ve erken gebelik durumu yaşıyorsa bu da çocuğun görülmemesine niye olabilir. Uzmanlara bakılırsa, bu tip erken gebelik kuşkusu olan durumlarda, vajinanın ortasından yapılan ultrason daha hakikat sonuçlar verir. Sözün özü bu faktörler, kadın hamile olduğundan şüphelense bile ”hamile değilim herbiçimde” diye düşünmesine yol açabilir. Fakat bu durumda da tabipler, çeşitli testler isteyerek en yanlışsız sonuca ulaşacakları için bireyin endişeleneceği bir durum olmaz.
Yapılan araştırmalar, zımnî hamilelikten doğan bebeklerin daha zayıf ve erken doğma mümkünlüğü yüksek bebekler olduğunu söz ediyor. Hatta bu durumun hiç fark edilmediği durumlarda, kişi tek başına doğum yapmak durumunda bile kalabilir.
Bu niçinle bayan, gebe olduğundan şüphelenmese bile yaşadığı, aslında hamilelik belirtileri olan mide ekşimesi, şişkinlik, kusma, sırt ağrısı, bulantı, migren, adet düzensizliği, iştah ve tat değişimleri semptomlarını ciddiye alıp bir uzmana başvurmalıdır. Kısacası karnın beklenen biçimde büyümemesi, kişinin ortasında gelişen bir bebek olmadığı manasına gelmez.
Editör Notu: Karnı büyümeyen ve hamilelik semptomları gösteren her bayan, gebe olacak diye bir düstur yoktur. Bu durumda başvurulacak tek yetkililer, hekimlerdir. Hekimlere müracaattan kendinize teşhis koymamalısınız.
- Kaynaklar: Very Well Health, Flo Health
- Görsel Kaynakları: Parents, The New York Times, FIFARMA, Cloud Nine Deva, Shape, Longreads, Prevention