arkamikontrolet
New member
Daha evvelki içeriklerimizde kot pantolonlarda bulunan ufak ceplerin ne işe yaradığını ve bir hayli fermuarda yer alan YKK sözünün ne tabir ettiğini sizlerle paylaşmıştık. Ancak, kot pantolon ve ceketlerde daha bir fazlaca gizem mevcut. Bu gizemlerden biri de hiç şüphesiz cep kenarlarındaki ufak metal parçalardır.
Hazırsanız, artık daima birlikte kot pantolonlarında ve ceketlerde yer alan metal zımbırtının ne işe yaradığına, kim tarafınca ve ne emelle icat edildiğine geçmişten günümüze kadar aktarılan öyküsüyle bir göz atalım.
Şekilli şukullu bir metal kesimi olarak gördüğümüz bu şey, aslında ilkel bir zımbadan öte değil.
Pantolonlar, bilhassa de 19. yüzyılın son çeyreğinde maden emekçileri başta olmak üzere ağır işlerde çalışan bir epey personelin birinci tercihiydi. Emekçiler, pantolon tercihi yaparken sıkıntı koşullara dayanabilecek kadar sağlam pantolonlar arıyordu.
Ne var ki, pantolonun sert kumaşı bile personeller için gereğince sağlam değildi ve ortalama her hafta yırtılan pantolonlarını yenilemek zorunda kalırlardı. Bir gün personellerin eşleri, sürekli sökülen ve yırtılan pantolonlara karşı deva bulabilmek için periyodun yetenekli terzilerinden Jacop William Davis’e müşavere sonucu alırlar.
Davis, sökülen ve yırtılan pantolonları incelerken pantolonların ekseriyetle cep ve fermuar birleşme kısmından yırtıldığını fark ederek, daha sağlam olmaları için bu kısımlara bizim metal bir kesim olarak gördüğümüz zımbaları (bakır perçin) ekler. Kumaş olarak da kimi tarihçilere bakılırsa kökeni ülkemize dayanan ancak genel olarak Fransa’nın Nimes kentinde doğduğuna inanılan Denim kumaşını kullanarak pantolunun genel sağlamlığını arttırır.
Davis’in bu sıradan fakat tesirli tahlili, hem kendisine olağanüstü bir zenginlik sağladı birebir vakitte dünyaca ünlü bir markayı doğurdu.
Zaman vakit eserin markası, modeli, üretim yılı ya da çeşitli bildirilerin da yer aldığı bu zımbalı pantolonlar, dünya genelinde epeyce büyük ilgi ile karşılandı ve bu ağır ilginin kokusunu alan Davis, çabucak varlıklı bir tüccar ile ortak olarak zımbaların patentini aldı.
Her ne kadar Davis’in ismi bugün bir marka olarak yaşamasa da, ortağı Levi Strauss’un ismi günümüzde Levi’s markası olarak yaşamaya devam ediyor. bir daha birebir biçimde günümüzdeki birden fazla kot pantolonun art bel kısmında bulunan marka işlemelerinin patenti de Davis’e ve Levi’s markasına aittir.
Bonus: Jean pantolanların ülkemizde kot olarak anılmasının altında Süper Kot’un markalaşması yatıyor.
1940’lı senelerda Fransa’nın saygın kurumlarında terzicilik kolunda eğitimler alan ve aslen Yugoslav göçmeni olan Muhteşem Kot, Avrupa’da jean olarak isimlendirilen ve tabiri caizse kapış kapış giden bu pantolonların ülkemizde de talep nazaranbileceğini düşünerek Türkiye’de blue jean pantolon üretimine başlar ve marka olarak da soyadı olan Kot ismini tesciller.
bir epeyce eserde dala giren birinci markanın, eserle özdeşmesi sebebiyle (Selpak ve Nescafe gibi) ülkemizde bugün hala blucin pantolonlara Kot markasına ithafen “kot pantolon” denmektedir.
Peki ya sizler pantolonlardaki bu zımbaların fonksiyonları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kaynaklar: 1 / 2 / 3 / 4 / 5 / 6 /
Hazırsanız, artık daima birlikte kot pantolonlarında ve ceketlerde yer alan metal zımbırtının ne işe yaradığına, kim tarafınca ve ne emelle icat edildiğine geçmişten günümüze kadar aktarılan öyküsüyle bir göz atalım.
Şekilli şukullu bir metal kesimi olarak gördüğümüz bu şey, aslında ilkel bir zımbadan öte değil.
Pantolonlar, bilhassa de 19. yüzyılın son çeyreğinde maden emekçileri başta olmak üzere ağır işlerde çalışan bir epey personelin birinci tercihiydi. Emekçiler, pantolon tercihi yaparken sıkıntı koşullara dayanabilecek kadar sağlam pantolonlar arıyordu.
Ne var ki, pantolonun sert kumaşı bile personeller için gereğince sağlam değildi ve ortalama her hafta yırtılan pantolonlarını yenilemek zorunda kalırlardı. Bir gün personellerin eşleri, sürekli sökülen ve yırtılan pantolonlara karşı deva bulabilmek için periyodun yetenekli terzilerinden Jacop William Davis’e müşavere sonucu alırlar.
Davis, sökülen ve yırtılan pantolonları incelerken pantolonların ekseriyetle cep ve fermuar birleşme kısmından yırtıldığını fark ederek, daha sağlam olmaları için bu kısımlara bizim metal bir kesim olarak gördüğümüz zımbaları (bakır perçin) ekler. Kumaş olarak da kimi tarihçilere bakılırsa kökeni ülkemize dayanan ancak genel olarak Fransa’nın Nimes kentinde doğduğuna inanılan Denim kumaşını kullanarak pantolunun genel sağlamlığını arttırır.
Davis’in bu sıradan fakat tesirli tahlili, hem kendisine olağanüstü bir zenginlik sağladı birebir vakitte dünyaca ünlü bir markayı doğurdu.
Zaman vakit eserin markası, modeli, üretim yılı ya da çeşitli bildirilerin da yer aldığı bu zımbalı pantolonlar, dünya genelinde epeyce büyük ilgi ile karşılandı ve bu ağır ilginin kokusunu alan Davis, çabucak varlıklı bir tüccar ile ortak olarak zımbaların patentini aldı.
Her ne kadar Davis’in ismi bugün bir marka olarak yaşamasa da, ortağı Levi Strauss’un ismi günümüzde Levi’s markası olarak yaşamaya devam ediyor. bir daha birebir biçimde günümüzdeki birden fazla kot pantolonun art bel kısmında bulunan marka işlemelerinin patenti de Davis’e ve Levi’s markasına aittir.
Bonus: Jean pantolanların ülkemizde kot olarak anılmasının altında Süper Kot’un markalaşması yatıyor.
1940’lı senelerda Fransa’nın saygın kurumlarında terzicilik kolunda eğitimler alan ve aslen Yugoslav göçmeni olan Muhteşem Kot, Avrupa’da jean olarak isimlendirilen ve tabiri caizse kapış kapış giden bu pantolonların ülkemizde de talep nazaranbileceğini düşünerek Türkiye’de blue jean pantolon üretimine başlar ve marka olarak da soyadı olan Kot ismini tesciller.
bir epeyce eserde dala giren birinci markanın, eserle özdeşmesi sebebiyle (Selpak ve Nescafe gibi) ülkemizde bugün hala blucin pantolonlara Kot markasına ithafen “kot pantolon” denmektedir.
Peki ya sizler pantolonlardaki bu zımbaların fonksiyonları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kaynaklar: 1 / 2 / 3 / 4 / 5 / 6 /