Yeni Şafak gazetesi hangi siyasi görüşüne sahiptir ?

Ali

New member
Yeni Şafak’ın Siyasi Görüşü: Stratejik Erkekler, Empatik Kadınlar ve Gazeteye Aile Terapisi

Selam dostlar! 🌞

Sabah kahvemi almış, internette “bugün kim kime ne demiş” turumu atarken bir arkadaşın “Yeni Şafak hangi siyasi görüşe sahip?” diye sormasıyla kahvemi az kalsın klavyeye püskürtecektim. Dedim ki: “Ah, güzel soru! Ama bunu analiz etmek için biraz strateji, biraz empati, biraz da kahkaha lazım.”

Hazırsanız, gelin hep birlikte Türkiye basınının “renkli” dünyasında, mizahla harmanlanmış bir gezintiye çıkalım.

---

1. GİRİŞ: Gazeteler de İnsan Gibidir (Ama Bazıları Kayınvalide Gibidir)

Gazeteleri insanlar gibi düşünelim: Kimi sabah seni motive eder, kimi moralini bozar, kimi de “ben tarafsızım” deyip akşam haberlerinde parti mitinginden canlı yayın yapar. Yeni Şafak ise bu denklemde “ben tarafsız değilim, değerlerim var” diyen o karakterdir.

Kısacası Yeni Şafak, siyasi spektrumda “muhafazakâr-demokrat” çizgide, iktidara yakın bir yerde konumlanır. Ama bunu öyle doğrudan “biz şu partiyi destekliyoruz” diye değil, daha çok “biz milletimizin sesiyiz” diyerek yapar.

Ama burası forum, akademik dergi değil. O yüzden gelin bu meseleyi biraz daha eğlenceli biçimde çözümleyelim:

---

2. ERKEK FORUMDAŞLARIN STRATEJİ TOPLANTISI: “Kardeşim, Olayı Analiz Edelim”

Bir erkek forum üyesi hemen atlar:

> “Arkadaşlar, duygusallığa gerek yok. Şimdi tabloya bakalım: Yeni Şafak’ın manşetlerini, köşe yazarlarını, ekonomi haberlerini inceleyince açıkça görülüyor ki gazete, hükümet politikalarına paralel bir çizgide ilerliyor. Bitti gitti.”

Tabii o sırada başka bir erkek kullanıcı gelir:

> “Yok abi, olaya öyle basit bakma. Bu bir strateji! Gazete hedef kitlesine göre hareket ediyor. Pazarlama taktiği yani.”

Ve orada üçüncü biri, kahvesinden bir yudum alıp şöyle der:

> “Ben diyorum ki bu gazetenin siyasi görüşü değil, siyasi duruşu var. Çünkü görüş geçicidir, duruş kalıcıdır.”

Forumda bir anlık sessizlik olur. Ardından bir kullanıcı “reis, çok felsefik girdin” der, diğeri “bunun altına imzamı atarım” yazar.

Ama hemen ardından...

---

3. KADIN FORUMDAŞLAR SAHNEDE: “Gazete mi, Bizim Eski Sevgili mi?”

Kadın forum üyeleri bu konuyu bambaşka bir açıdan ele alır:

> “Bence Yeni Şafak, ilişkilerdeki o klasik ‘hep ben haklıyım’ tavrını sergiliyor. Sürekli aynı çizgide, aynı tonla, hiç empati yok. Karşı görüşe bir gün ‘acaba doğru söylüyor mu’ diye bile bakmıyor.”

Bir diğeri hemen ekler:

> “Evet, sürekli kendini haklı çıkarıyor. Tam eski sevgili sendromu: Her tartışmada ‘ama sen de hatalıydın’ diye başlıyor, sonunda yine kendini alkışlatıyor.”

Sonra biri şöyle yazar:

> “Ben yine de kızamıyorum, çünkü en azından ne olduğunu biliyoruz. ‘Ben tarafsızım’ deyip gizliden gizliye yönlendiren gazetelerden iyidir. En azından dürüstçe belli ediyor rengini.”

Bu noktada forumda erkekler “mantıklı” yazıları stratejik olarak upvote’lamaya başlar, kadınlar ise “en azından dürüst” kısmına kalp bırakır.

---

4. GAZETENİN RUH HALİ ANALİZİ: SABAH MİZAHI, AKŞAM CİDDİYETİ

Yeni Şafak sabahları “ülke büyüyor, işler yolunda” havasında uyanır. Öğleye doğru “dış güçler saldırıyor ama biz dimdik ayaktayız” moduna geçer. Akşam olduğunda ise “değerlerimize sahip çıkalım” tonuna döner.

Yani gazetenin ruh hali, sanki üç kişilik bir WhatsApp grubunda tek başına konuşuyormuş gibi. Bir yandan umutlu, bir yandan gergin, bir yandan “biz haklıyız” diyor.

Ama işin komik yanı şu: Eğer Yeni Şafak bir insan olsaydı, muhtemelen “ilişkilerde hep verici ben oldum” diyen o arkadaş olurdu.

---

5. ERKEKLERİN STRATEJİ HARİTASI vs KADINLARIN EMPATİ TABLOSU

Bir erkek kullanıcı tablo açar:

> “Bakın arkadaşlar, 2002’den beri yayın çizgisine bakarsak şu net: gazete hükümet politikalarına paralel gidiyor, muhafazakâr, milli, yerli söylem üzerinden ilerliyor. Matematik net.”

Kadın kullanıcı hemen cevap verir:

> “Matematik tamam ama hisler ne olacak? Gazete artık duygusal bağ kuramıyor. Her gün aynı tonda yazınca okuyucu da ‘beni dinlemiyor’ hissine kapılıyor.”

Sonra üçüncü biri gelir:

> “Yani siz diyorsunuz ki gazete erkek gibi davranıyor?”

> “Aynen, sürekli çözüm arıyor ama duygusal bağ kuramıyor.”

> “O zaman belki de gazeteye bir ilişki terapisti lazım.”

Forum kahkahaya boğulur.

---

6. YENİ ŞAFAK’A İLİŞKİ TERAPİSİ: “DİNLEMEK DE BİR SANATTIR”

Düşünsenize, bir terapist karşısında Yeni Şafak oturuyor.

Terapist: “Peki siz okuyucunuzla nasıl bir iletişim içindesiniz?”

Yeni Şafak: “Ben sadece doğruları söylüyorum.”

Terapist: “Ama bazen karşı tarafın da duygularını anlamak gerekir.”

Yeni Şafak: “Ben zaten onların iyiliği için yazıyorum.”

Terapist: “Belki de biraz dinlemeyi denemelisiniz.”

Yeni Şafak: “Ben dinliyorum ama onlar anlamıyor.”

Ve o anda terapist not defterine yazar: “Klasik savunma mekanizması: ideolojik özdeşleşme.”

---

7. FORUMDA SON SÖZLER: HERKES KENDİ GAZETESİNİ BULUR

Sonunda forumda bir uzlaşma doğar:

Bazıları “gazete sonuçta bir çizgiye sahip olabilir, bu kötü değil” der,

bazıları “ama çeşitlilik lazım” diye ekler,

bazıları da “ben zaten sadece bulmacasına bakıyorum” yazar.

Ama herkes bir konuda hemfikirdir:

Gazetelerin siyasi görüşleri ne olursa olsun, asıl mesele bizim nasıl okuduğumuzdur. Çünkü okur, her şeyin aynasıdır.

---

8. FORUMDAN ÇIKIŞ: ESPRİLİ BİR DERS

Sonuç olarak, Yeni Şafak’ın siyasi görüşünü tek cümlede özetlersek:

> “Muhafazakâr, iktidara yakın, değer odaklı, ama bazen fazla ciddi.”

Ama gelin biz bu tartışmayı öyle gergin bitirmeyelim.

Bir erkek forumda “stratejik analiz tamamlandı” der,

kadın forumda “duygusal dengeyi bulduk” yazar,

ve herkes son yoruma kalp bırakır:

> “Sonuçta gazeteler gelir geçer, ama mizah baki kalır.”

---

Konu altına bekleniyor:

Sizce Yeni Şafak bir insan olsaydı, ilişkilerde nasıl davranırdı?

Romantik mi olurdu, yoksa stratejik mi?

Haydi forumdaşlar, klavyeler ısınsın! 💬
 
Üst