arkamikontrolet
New member
25 Ekim’de başlayan SAHA EXPO 2022 Savunma Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı, Sarsılmaz tarafınca geliştirilen yeni eserlere de yer verdi. Bu eserlerden birisi olan ‘Sarbot’ isimli robot silahı ise değişik bir tartışma yarattı.
Silah üreticisi olan Sarsılmaz’ın yeni robotu, aslında şirketin yeni yerli silah teknolojisi ile ön plana çıkıyordu. Lakin silahın üzerine konulduğu robot gövde, Ekşi Sözlük’te ‘yerli olmadığı’ iddiası ile gündem oldu.
Ekşi Sözlük’te gündem olan o başlık:
Çinli robot ile Sarsılmaz’ın yeni robotu karşılaştırması:
Sarsılmaz Silah Sanayi Genel Müdür Yardımcısı Öner Özyıldız, robotun tanıtımında şu sözleri kullanmıştı:
“Sarsılmazın 2023 vizyonuyla ‘Sarbot’u tanıtıyoruz. Sarbot geleceğin insansız savaş konsepti için üretilmiş bir robotumuz. Üzerine istediğimiz kalibredeki silahı monte edebiliriz. Ya da ordumuzun kullanmasına mühimmat taşıyabilecek versiyonlarını yapabiliriz.
Burada sarsılmazın av ve spor tüfekleriyle başlayan daha sonrasında tabancaya evrilen daha sonrasında piyade tüfeklerine evrilen artık de robotik sisteme evrilen vizyonunu tabir etmek istiyoruz. Yerli ulusal mühendislerimizle bu sistemleri ordumuzun kullanmasına vereceğiz inşallah. Yaklaşık bir yıldır konsept üzerine çalışıyoruz.
Mühendis arkadaşlarımız hem Ankara hem İstanbul’da sistemin elektromekanik yazılımı üzerine emek harcamaya devam ediyorlar. Bu birinci prototipimiz. Türkiye’de birinci. Art planda fazlaca daha kuvvetlileri üretilmeye başlandı.
hemen çabucak 1 saatlik hareket ömrümüz var. Fakat pil teknolojisi geliştikçe ya da pil elektrik haricinde farklı bir besleme sistemleriyle jeneratörle fazlaca daha ağır yük taşıyabilecek versiyonunu yapacağız. Kendi yükünü ağırlığını taşıyabildiği her ortamda her hava şartında nazaranvini yerine getirebilir.”
Sarsılmaz tarafınca robotun duyurusu sırasında gerçekleştirilen açıklamalar, tezleri ne doğrulamaya ne de yalanlamaya yetmiyor. Açıklamalar, gövdeyi oluşturan robotun yerliliğine dair rastgele bir söz içermiyor. Şirket daha fazlaca üzerinde kullanılan silah, geliştirilen yazılım ve kullanması üzerine odaklanıyor. ötürüsı ile Sarsılmaz, robotun alt yapısını ithal etmiş, kendi geliştirdiği silah ve yazılımlarla yeni bir esere dönüştürmüş olabilir. Pekala bu, ‘araklama’ manasına gelir mi? Şayet gerçek buysa, hayır.
Şirketlerin farklı firmalar tarafınca geliştirilen alt yapıları kullanarak üzerine yeni teknolojiler ekleyerek yeni bir fonksiyona ve gayeye hizmet etmesini sağlaması yaygın bir durumdur. Mercedes’in kimi modellerinde Renault motor kullanımını buna örnek gösterebiliriz. Şayet iki şirket, bu teknoloji transferini bir iştirak çerçevesinde gerçekleştiriyorsa bu bir araklama değil stratejik iş birliğidir. tıpkı vakitte Sarsılmaz, kelam konusu şirket ile patent mutabakatı yaparak kelam konusu robotu ‘yerli imkanlarla’ kendisi de üretiyor olabilir. Kaldı ki Sarsılmaz Silah Sanayi Genel Müdür Yardımcısı Öner Özyıldız da açıklamasının son kısmında “Bu silahları yerlileştiriyoruz” sözünü kullanıyor. Bir diğer ihtimal ise iki robot içindeki tasarım benzerliğinin bir tesadüften ibaret olması…
Silah üreticisi olan Sarsılmaz’ın yeni robotu, aslında şirketin yeni yerli silah teknolojisi ile ön plana çıkıyordu. Lakin silahın üzerine konulduğu robot gövde, Ekşi Sözlük’te ‘yerli olmadığı’ iddiası ile gündem oldu.
Ekşi Sözlük’te gündem olan o başlık:
Çinli robot ile Sarsılmaz’ın yeni robotu karşılaştırması:
- Sol: Sarsılmaz ‘Sarbot’, Sağ: Çinli Unitree tarafınca üretilen A1 robot modeli.
Sarsılmaz Silah Sanayi Genel Müdür Yardımcısı Öner Özyıldız, robotun tanıtımında şu sözleri kullanmıştı:
“Sarsılmazın 2023 vizyonuyla ‘Sarbot’u tanıtıyoruz. Sarbot geleceğin insansız savaş konsepti için üretilmiş bir robotumuz. Üzerine istediğimiz kalibredeki silahı monte edebiliriz. Ya da ordumuzun kullanmasına mühimmat taşıyabilecek versiyonlarını yapabiliriz.
Burada sarsılmazın av ve spor tüfekleriyle başlayan daha sonrasında tabancaya evrilen daha sonrasında piyade tüfeklerine evrilen artık de robotik sisteme evrilen vizyonunu tabir etmek istiyoruz. Yerli ulusal mühendislerimizle bu sistemleri ordumuzun kullanmasına vereceğiz inşallah. Yaklaşık bir yıldır konsept üzerine çalışıyoruz.
Mühendis arkadaşlarımız hem Ankara hem İstanbul’da sistemin elektromekanik yazılımı üzerine emek harcamaya devam ediyorlar. Bu birinci prototipimiz. Türkiye’de birinci. Art planda fazlaca daha kuvvetlileri üretilmeye başlandı.
hemen çabucak 1 saatlik hareket ömrümüz var. Fakat pil teknolojisi geliştikçe ya da pil elektrik haricinde farklı bir besleme sistemleriyle jeneratörle fazlaca daha ağır yük taşıyabilecek versiyonunu yapacağız. Kendi yükünü ağırlığını taşıyabildiği her ortamda her hava şartında nazaranvini yerine getirebilir.”
Sarsılmaz tarafınca robotun duyurusu sırasında gerçekleştirilen açıklamalar, tezleri ne doğrulamaya ne de yalanlamaya yetmiyor. Açıklamalar, gövdeyi oluşturan robotun yerliliğine dair rastgele bir söz içermiyor. Şirket daha fazlaca üzerinde kullanılan silah, geliştirilen yazılım ve kullanması üzerine odaklanıyor. ötürüsı ile Sarsılmaz, robotun alt yapısını ithal etmiş, kendi geliştirdiği silah ve yazılımlarla yeni bir esere dönüştürmüş olabilir. Pekala bu, ‘araklama’ manasına gelir mi? Şayet gerçek buysa, hayır.
Şirketlerin farklı firmalar tarafınca geliştirilen alt yapıları kullanarak üzerine yeni teknolojiler ekleyerek yeni bir fonksiyona ve gayeye hizmet etmesini sağlaması yaygın bir durumdur. Mercedes’in kimi modellerinde Renault motor kullanımını buna örnek gösterebiliriz. Şayet iki şirket, bu teknoloji transferini bir iştirak çerçevesinde gerçekleştiriyorsa bu bir araklama değil stratejik iş birliğidir. tıpkı vakitte Sarsılmaz, kelam konusu şirket ile patent mutabakatı yaparak kelam konusu robotu ‘yerli imkanlarla’ kendisi de üretiyor olabilir. Kaldı ki Sarsılmaz Silah Sanayi Genel Müdür Yardımcısı Öner Özyıldız da açıklamasının son kısmında “Bu silahları yerlileştiriyoruz” sözünü kullanıyor. Bir diğer ihtimal ise iki robot içindeki tasarım benzerliğinin bir tesadüften ibaret olması…